ويكيبيديا

    "العمل الوحيد الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek iş
        
    • tek çalışma
        
    • tek işi
        
    Bu onun alabilir tek iş o Ordu bombalanmış sonra. Open Subtitles انه العمل الوحيد الذي حصلت عليه بعد استبعدت من الجيش
    Sadece elmacılık işinde olduğunu söyle çünkü yapmak istediğin tek iş bu. Open Subtitles فقط قول أنت في مجال عمل التفاح لأن هذا العمل الوحيد الذي تريد أن تكون بة
    Bulabildiğim tek iş dokuzyüzlü hat işiydi, onu da berbat ettim. Open Subtitles العمل الوحيد الذي وجدته كان الجنس عبر الهاتف .. و انا لا أتقن هذا
    O zaman bu ülkede iç hava kalitesi üzerine yapılan tek çalışma R.J. Reynolds Tütün Şirketi tarafından finanse ediliyordu ve iş yerindeki sigara dumanının zararsız olduğunu kanıtlamak içindi. TED العمل الوحيد الذي تمّ عن نوعية الهواء الداخلي في هذا البلد آنذاك كان برعاية شركة ر.ج. رينولدز للتبغ، وكان ليثبت أنه لا توجد خطورة من التدخين السلبي في أماكن العمل.
    Onun tek işi pis kokan bir lağımdadır. Open Subtitles العمل الوحيد الذي هو يُحْصَلُ على في a بالوعة كريهة الرائحة.
    Ya bu ayakları bırak ya da bu şehirde bulabileceğin tek iş arazinin birine bakan güvenlik elemanlığı olsun. Open Subtitles وإلاّ فإنّ العمل الوحيد الذي ستجده في هذه المدينة هو حراسة مكبّ نفايات
    Benim gibi bir hırsızın girebileceği tek iş. Open Subtitles العمل الوحيد الذي يستطيع مجرم مثلي أن يحصل عليه.
    Bu kesinlikle kovulmadığım tek iş. Open Subtitles اِنني متاكد بأن هذا هو العمل الوحيد الذي لم اِطرد منه
    Elimdeki tek iş bu ve bu işte iyi olmaya çalışıyorum. Open Subtitles حسنا انه العمل الوحيد الذي املكه ، انا احاول ان اكون .. جيداً حسنا ؟
    Yaptığım tek iş o su parkına dava açmaktı. Open Subtitles اقصد العمل الوحيد الذي قمت به هو مقاضاة المنتزه المائي
    Bulabildiğim tek iş geceleri idi. Open Subtitles العمل الوحيد الذي يمكنني القيام به هو في الليل
    Bulabildiğim tek iş Cleveland'ın dışındaki bir kauçuk tesisinde çamurları temizlemekti. Open Subtitles العمل الوحيد الذي استطعت ايجاده كان العمل في الطين في مصنع مطاط خارج كليفلاند
    Koruyucu aile sisteminden yeni çıkmıştım ama bulabildiğim tek iş şehirlerarası bir yol üzerindeki 24 açık restoranlardan birindeydi. Open Subtitles و كنتُ قد خرجتُ لتوّي من نظام الرعاية، و العمل الوحيد الذي استطعتُ تأمينه، هو في مطعم على جانب الطريق السريع...
    Bulabildiğim tek iş bu, Liz. Open Subtitles انه العمل الوحيد الذي كان في ( امكاني الحصول عليه (ليز
    İkimizde hala Chicago'da yaşarken ve Liz hala aktris olmaya çalışırken, bulabildiği tek iş, yerel bir telefon seks hattıydı. Open Subtitles (عندما كنت أنا وليز نعيش في (شيكاجو ,و(ليز) كانت لاتزال تحاول أن تكون ممثلة العمل الوحيد الذي تم إختيارها لأجله . كان من أجل خط تيلفون جنسي عام
    Nihayetinde bir mücadeleci olduğumda, çünkü yapabildiğim tek iş bu, gerçekten -- üniversitede mücadele ediyordum ve son 10 yıl boyunca büyük hayır kuruluşları için profesyonel bir mücadeleci oldum ve şimdi de diğer işlerimin yanı sıra, farklı hayır kuruluşları için yaratıcı mücadele danışmanlığı yapıyorum -- ancak, gereken diğer aktivizm türlerinin de var olduğunu biliyordum. TED وعندما انتهى بي الحال عضوًا في حملة، لأنه العمل الوحيد الذي أستطيع فعله حقًا... كنت في حملة في الجامعة، و لمدة آخر عشر سنوات، كنت ناشطة محترفة للجمعيات الخيرية الكبيرة، وأنا الآن مستشارة النشاط الابداعي لجمعيات خيرية مختلفة بالإضافة إلى بعض الأعمال الأخرى... لكنني أعرف أن هناك صورًا أخرى مطلوبة للنشاطية.
    Görsel olarak ölüyü temsil ettiğim tek çalışma bu. TED هذا هو العمل الوحيد الذي أقوم فيه بإستعراض الموتى صورياً.
    Elimdeki tek işi o çocuğa verdim. Open Subtitles أعطيت الفتى العمل الوحيد الذي لدي
    Marcus'un tek işi korsan DVD satmak. Open Subtitles العمل الوحيد الذي يقوم به (ماركوس) هو بيع الإسطوانات المزيفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد