Biliyorsunuz, Bu araba üzerinde çalışmak hoşuma gidiyor, Bay Eddy. | Open Subtitles | حسنا، تعرف أنّني أحبّ العمل على هذه السيارة، سّيد أيدى. |
Ama ben söylüyorum diye Bu sefer bunu yapmanıza gerek yok. | Open Subtitles | ولكنكم لن تضطروا إلى العمل على هذه القضية لمجرد أني أمرتكم |
Bu fırlatma rampası için son bir kaç aydır çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد تم العمل على هذه انطلاق في الأشهر القليلة الماضية. |
Bu sorunla ilgili çalışmaya başlayana kadar öğrenmediği ise vermikülitin asbestosun çok toksik bir formu olduğuydu. | TED | ما لم تتعلمه حتى لحظة بدأها العمل على هذه المشكلة هو أن الفيرميكيوليت نوع سام جدًا من الأسبستوس. |
Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım. | TED | منذ أن بدأتُ العمل على هذه الشّبكة قبل ثلاث سنوات، |
Bu ağı yaratmaktaki ikinci motivasyonum endişeydi. | TED | القلق كان دافعاً آخر وراء العمل على هذه الشّبكة. |
Bu dubalarda çalışma koşulları sıkıntılı ve tehlikeliydi. | TED | كانت ظروف العمل على هذه القيسونات محفوفةً بالشؤم والمخاطر |
Ben Bu davada seninle birlikte çalışmak istedim. Çünkü senin iyi bir avukat olduğunu düşünüyordum. Bence sen de iyi bir avukatsın. | Open Subtitles | أسمعي، لقد طلبتُ منكِ العمل على هذه .القضية لأنني أحسبكٍ محامية جيدة |
Bilirsiniz, Bu araba üstünde çalışmayı severim, Bay Eddy. | Open Subtitles | حسنا، تعرف أنّني أحبّ العمل على هذه السيارة، سّيد أيدى. |
Bu tez üzerinde ne kadar çalışmayı düşünüyordun? | Open Subtitles | إذن كم من الوقت تنوي بالتحديد العمل على هذه المقالة؟ |
Belki de Bu aptal bulmacayla uğraşmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | ربّما إن توقفت عن العمل على هذه الكلمات المتقاطعة السخيفة |
Bu dosyalar üzerinde çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | ستكون من الحاسوب الخاص به اريدكِ أن تتابعي العمل على هذه الملفات |
Bu olayda çalışman doğru mu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم بأنك الشرطي المكلف بالعمل الذي عليه العمل على هذه القضية |
Brent, Bu hurdayla uğraşacağına derslerine çalış! | Open Subtitles | بـرنت, عليـك أنت تدرس, بدل العمل على هذه السيـاره الغبيه. |
Adam genç görünüyor olabilir ama Bu davayı çözmeye niyeti varsa öyle davranmasa iyi olur. | Open Subtitles | قد يبدو شباب لكن إن أراد العمل على هذه الحالة من الأفضل ألا يفعل |
Eğer bir daha ona bakarsan, ister Bu akşam, yeniden okulda, yeri fark etmez, yemin ederim, sonun olurum. | Open Subtitles | أحب كيف تجعلني هذه الدراجة أشعر حين أركب وأحب العمل على هذه الدراجة ولكنني أحبك أيضاً, ومارأيك بالمساومة؟ |
Bu olayda çalışamamak onu kahrediyor. | Open Subtitles | أتعلم هذا يقتله لكن لا يستطيع العمل على هذه القضية |
Bu operasyon da olmasa Bu dava üzerinde çalışmayı fiilen durdurmuş oluruz. | Open Subtitles | ومن دون هذه العمليّة، فإنّنا نوقف العمل على هذه القضيّة |
Bütçe görüşmelerini nasıl Bu kadar çabuk tamamladınız? | Open Subtitles | تم العمل على هذه الميزانية بعجالة، لماذا؟ |
Bu gece yavaştan çalışmaya başlarız diye düşündüm sonra belki birkaç hafta içerisinde satacak bir uygulamamız olur. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر أن بإمكاننا العمل على هذه بالليل وربما بغضون اسبوعان سيكون لدينا تطبيق لنبيعه |