Bu Seninle çalışmak istemediğim yada senden hoşlanmadığım anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأنى لا أريد العمل معك يعنى أنى لا أعجب بك |
Yine de bir saygınlığın olur. İyi insanlar Seninle çalışmak ister. | Open Subtitles | ستتلقى احتراماً كافياً ،سيرغب الناس فى العمل معك |
Seninle çalışmak harika oldurdu. | Open Subtitles | إن العمل معك كان يمكن أن يكون رائعاً، ..أنا |
Harika olduğunuzu duydum ve Sizinle çalışmak benim için onurdur, Bay Gold. | Open Subtitles | فقد سمعت أنك طبيب مذهل و سيشرفني العمل معك يا سيد جولد |
Ve ben "Seninle iş yapmak bir zevk" dediğimde, alınmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنك لن تعتبرها إهانة حين أقول حصل لي الشرف العمل معك |
Nasıl bir kaçık olduğunu bilseydim, asla seninle çalışmayı kabul etmezdim. | Open Subtitles | لو كنت اعلم أي نوع من الناس أنت ماكنت وافقت على العمل معك |
Pekala, Sizinle iş yapmak bir zevkti çocuklar. | Open Subtitles | نعم, نعم, من دواعي سروري العمل معك |
Evet görünüşe göre Seninle çalışmak piknik yapmak gibi olacak | Open Subtitles | حسنآ اعتقد ان العمل معك سيكون نزهة حقيقية |
Seninle çalışmak büyük zevkti Ajan Walker. | Open Subtitles | كان داعياً للسرور العمل معك عميلة واكر و أنت أيضاً .. |
Evet, teşekkürler. Seninle çalışmak benim için de güzeldi. | Open Subtitles | حسناً ، شكرا لكِ ، حسناً إنه لمن الجميل العمل معك أنت ِأيضاً |
Seninle çalışmak, Emilio ile çalışmaktan çok daha ilginç olabilirdi. | Open Subtitles | العمل معك كان سيكون مهماً أكثر من اميليو |
Muhtemelen bir portföyün var ama yoksa gerçekten Seninle çalışmak istiyorum, ahbap. | Open Subtitles | أنا واثق أنك لديك حافظة أوراق ماليه و إن لم تكن فسيعدني العمل معك |
Seninle çalışmak için anlaşma yaptım ama sırf gezegenimiz hayatta kalabilsin diye. | Open Subtitles | لقد ربحتُ من العمل معك أنّ كوكبنا قد ينجو. |
- Sizinle çalışmak benim için şeref olacaktır. - Unut bunu, evlat. Ben yalnız çalışırım. | Open Subtitles | سوف يكون لي شرف العمل معك الجوال ماكوايد انسى ذلك إيها الفتى، هذه مزحة, أنا أعمل وحدي |
Peki, açıkçası sizi, Sizinle çalışmak isteyip... istemeyeceğimi bilecek kadar tanımıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة , لا اظن اني أعرفك جيداً حتى أرغب في العمل معك |
Sizinle çalışmak istememesinde kendince sebepleri var. | Open Subtitles | لديها أسباب خاصة تدعوها إلى صرف النظر عن العمل معك |
Polly, Seninle iş yapmanın ne kadar zevkli olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | بولي, يجب ان تدركي مدى سروري العميق... بفعل العمل معك. |
Seninle iş yapabileceğimi düşünmem çılgınlıktı Bison! | Open Subtitles | لابد إننى جننت عندما ظننت أن بإمكانى العمل معك |
Nasıl bir kaçık olduğunu bilseydim, asla seninle çalışmayı kabul etmezdim. | Open Subtitles | لو كنت اعلم أي نوع من الناس أنت ماكنت وافقت على العمل معك |
seninle çalışmayı çok seviyorum, Baba. Bana hep yardım et, olur mu? | Open Subtitles | ،أحب العمل معك حقاً يا أبي هلا تواصل مساعدتي؟ |
Teşekkürler Sayın Yargıç. Sizinle iş yapmak güzeldi. | Open Subtitles | شكراً لك يا سيادتك من الجميل العمل معك |
Seninle birlikte çalışmak istiyorum, sana karşı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أريد العمل معك فى هذا ، لا ضدك |
Yok, yani sizinle çalışmayı çok sevmiştim. | Open Subtitles | أحب العمل معك هل تريدين ان تخرجي للشراب معي؟ |
- Seninle işe gidiyorum diye. | Open Subtitles | لأننى سأذهب إلى العمل معك |
Eğer böyle abartırsan artık seninle çalışamam. | Open Subtitles | لا أستطيع العمل معك بعد الآن إذا كنت تُريد أن تزيد فى هذا الأمر |
Ama oğlum seninle çalışmıyor. | Open Subtitles | لكن لا يريد إبني العمل معك. إذاً كيف أواصل؟ |
Bir virüsle yavaşça ve açı çekerek ölmek seninle çalışmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | و أن أموت ميتة بطيئة مؤلمة من التهاب فيروسي على العمل معك |
- Hayır, Seninle Birlikte çalışmaktan mutluyum. | Open Subtitles | -كلا، يسعدني العمل معك -أنا كذلك |