Kendi paramı basamıyorum. Para için çalışmak zorundayım. | Open Subtitles | ،لا يمكنني أن أطبع نقودي الخاصة علي العمل من أجل النقود |
Sosyal adalet için çalışmak şu şekilde olabilir... | TED | العمل من أجل العدالة يمكن أن يبدو هكذا |
Yani adalet için çalışmak ve etkinlikle uğraşmak, öğrencilere liderlik, eleştirel düşünme gibi becerileri edinmede yardımcı oluyor. Bu, politik katılımları, vatandaşlık sorumlulukları ve topluma adanmışlıklarıyla olumlu yönde bağlantılı oluyor. | TED | العمل من أجل العدالة، والانخراط في النشاط يساعد الطلاب على بناء مهارات كالقيادة ترتبط بإيجابية بمشاركتهم السياسية ومشاركتهم المدنية والتزامهم بمجتمعاتهم في الحياة. |
Barış için çalışmak yaratıcılık ister. | TED | العمل من أجل السلام هو خلاق جداً . |
Ve lütfen, "yaşamak için çalışmak" mı? | Open Subtitles | من فضلكِ، "العمل من أجل العيش"؟ |
Geçitimiz için çalışmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد العمل من أجل مرورنا |