Beni takip eden ajan, ne kim olduğumu ne de neden takip edildiğimi biliyordu. | TED | العميل الذي تبعني لم يعلم من كنت ولا لم كنت أراقب. |
Ve benimle temas eden ajan için de merhamet diliyorum. | Open Subtitles | وأن تكون رحمتك على العميل الذي تواصل معي |
Senin ailenin davasına bakan ajanı buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت العميل الذي كان مكلفاً بقضية أبويك |
- Yardımınız için sağ olun. Davanın ajanı siz miydiniz? | Open Subtitles | مقدر لك مساعدتك أنت كنت العميل الذي يتولى القضية |
Bana görevi veren ajan kayıp. | Open Subtitles | العميل الذي أعطاني هذه المهمه، انه مفقود |
Bana görevi veren ajan kayıp ve FBI sorumlunun sen olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | العميل الذي كلّفني بالمهمة مفقود، وتعتقد المباحث الفيدرالية أنّك المسؤول. |
Bir ceset daha bulmuşlar. Onu öldürmesi için yolladığım adamın cesediyse benimle bağlantısını bulabilirler. | Open Subtitles | وجدوا جثّة أخرى معها، إن كان العميل الذي أرسلته لقتله، فيمكن تعقبه إليّ. |
- Lenin Meydanı'nda kuryeyi takip eden ajan. | Open Subtitles | العميل الذي يتعقب الساعي إلي ساحة (لينين) الآن. ساحة (لينين)؟ |
Kayıp konuğun yerini tespit eden ajan mı? | Open Subtitles | العميل الذي وجد جثة الضيف؟ |
Öldürme işlerini yapması için istediğin ajanı seçebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانِكَ حتى إختيار العميل الذي تريده أن يقوم بالقتل |
Afedersiniz, sorumlu ajanı arıyorum da. | Open Subtitles | عذرا,أنا أبحث عن العميل الذي يعمل على القضية |
Kolaymış ya. Defteri çalan ajanı taklit edersek tamam. | Open Subtitles | حسنًا، هذا سهل علينا إنتحال شخصية العميل الذي سرق الدفتر |
Bana haber veren ajan dışında kimse görmedi. | Open Subtitles | بإستثناء العميل الذي أخبرني عنها, فلا |
Onu öldürmesi için yolladığım adamın cesediyse benimle bağlantısını bulabilirler. | Open Subtitles | إن كان العميل الذي أرسلته لقتله، فيمكن تعقبه إليّ. |
Bir ceset daha bulmuşlar. Onu öldürmesi için yolladığım adamın cesediyse benimle bağlantısını bulabilirler. | Open Subtitles | وجدوا جثّة أخرى معها، إن كان العميل الذي أرسلته لقتله، فيمكن تعقبه إليّ. |