Lütfen programlarınızda ki şiddet seviyesini biraz düşürün. | Open Subtitles | رجاء قللوا نسبة العنف الشديد في برامجكم التي عادةً ما تكون راقية |
Anladığım kadarıyla takıntılı olduğu tek konu şiddet. | Open Subtitles | وهو متعلق بشيء واحد، حسب ما أرى، العنف الشديد. |
Erken veriler, düzeltici adaletin empati oluşturduğunu, bunun da tekrar şiddet eylemine başvurmayı % 75 oranında azalttığını, aşırı şiddete maruz kalanlarda PTSD (travma sonrası stres bozukluğu) ile | TED | البيانات المبكرة أظهرت أن العدالة التجديدية تبني التعاطف، وذلك يقلل العنف بنسبة تصل إلى 75 بالمئة، الذي يهدأ من اضطراب ما بعد الصدمة لمعظم الناجين من العنف الشديد. |
Bu seçimlerin ardından olan şey korkunç bir şiddet, tecavüzler ve binden fazla insanın ölümüydü. | TED | وقد تبع هذه الإنتخابات العنف الشديد ، والإغتصاب ، ومقتل أكثر من 1,000 شخص . |
Kontrol olmadan şiddet, vahşet kaçınılmazdır. | Open Subtitles | وبدون السيطرة... فإنّ العنف... العنف الشديد هو أمر محتوم. |
- Mal, mutlak şiddet yaklaşıyor! | Open Subtitles | -مال) , أنظر نحن حصلنا على العنف الشديد) |
Bay White'a düşünebileceğinden fazla şiddet uygulayabilme fırsatı sundular. | Open Subtitles | (لقد عرضوا على السيد (وايت المزيد من أشكال العنف الشديد للغاية |