Bu anları tekrar tekrar yaşamak için zamanın durmasını dileyeceksin. | Open Subtitles | تتمنين أن يتوقف الوقت , لكي يمكنك العيش بها مراراً وتكراراً |
Bence bir geri adım atmalıyız ve kendimize gerçekten, "Nasıl bir dünyada yaşamak istiyoruz?" diye sormalıyız. | Open Subtitles | اعتقد اننا نحتاج اخذ خطوات للخلف ونسال انفسنا بحق ما نوع الحرب التي نريد العيش بها |
Önümüzdeki birkaç saniyeyi iyi düşünelim. Bu saniyeleri yaşamak istiyorsan, ellerini iki yanında tut ve çok yavaş hareket et. | Open Subtitles | لنفكر جيداً بالثواني القادمة , لو أردت العيش بها عليك وضع يديك خارجاً |
... amacı ya da hayalleri olmadan hayat yaşamaya değmez. | Open Subtitles | بدون أهداف أو أحلام... ليست حياة تستحق العيش بها لجدتي |
* Umutlar yüksek, ve hayat yaşamaya değerdi * | Open Subtitles | * عندما كان الأمل عالياً * * والحياة تستحق العيش بها * |
Yasadışı kumar, fuhuş, böyle bir yerde mi yaşamak istiyorsun? | Open Subtitles | القمار , الدعارة , ليست تلك المدينة التي تريدين العيش بها ؟ |
yaşamak istedğim yer bu eyalette bile değil. | Open Subtitles | المدينة التي اريد العيش بها ليست حتى بتلك الولاية |
Onlar delikleri istiyor. Delikte yaşamak istiyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يريدون الجحور يريدون العيش بها |
Nereye özgüyse, orada yaşamak istemezdim. | Open Subtitles | ،أياً تكن منطقته .فلا أريد العيش بها |
Artık bu şekilde yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | ليست هذه هي الطريقة التي أريد العيش بها |
Böyle yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | هذه ليست الطريقة التي أريد العيش بها |
Bunun içinde yaşamak istemiyorum artık. | Open Subtitles | لا أريد مواصلة العيش بها |
Artık geri çekil ve kendine yaşamaya değecek bir hayat bul. | Open Subtitles | وأبحث لنفسك عن حياة يستحق العيش بها |
Versay'dan uzakta bir hayatın yaşamaya değmez olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أن الحياة بعيداً عن "فرساي" لم تكن تستحق العيش بها |