Polis ses bombası attı ve kalabalığın üzerine biber gazı sıktı. | Open Subtitles | ألقت الشرطة قنابل صوتيّة و رشّت الغاز المسيل للدموع على الحشد |
Parkın her yerindeydi -- biber gazı eşliğinde. | TED | لقد كان منتشر فى الحديقة بالإضافة إلى الكثير من الغاز المسيل للدموع. |
Amerikan güvenlik güçleri öğrencileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. | Open Subtitles | - التفت وانظر إلى هذا استخدموا الغاز المسيل للدموع لتفريق الطلبة |
Binaların içine kimse saklanmasın diye göz yaşartıcı gaz sıkarlar. | Open Subtitles | وهم يطلقون الغاز المسيل للدموع على المباني للتأكد من عدم واحد يقم الداخل. |
Em City'nin elektriğini ve suyunu keselim, sonra gece içeriye göz yaşartıcı bomba atalım. | Open Subtitles | برأيي، نقطع الماء و الكهرباء، والليلة, وبينا هم قابعون في الظلام، نُطلق الغاز المسيل للدموع. |
Göz yaşartıcı gazı son çaremiz. | Open Subtitles | الغاز المسيل للدموع هو أخر ما لدينا! |
Sizin, aşağıdan yaklaşıp içeriye biber gazı atmaya çalışmanızı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اريدك ان الرجال للذهاب تحت. حاولت و رمي الغاز المسيل للدموع على طول هناك, موافق ؟ |
biber gazı nereden alınır bilmiyorum ama tahminimce bu da yüze sıkıIınca aynı sonucu verir. | Open Subtitles | لم أكن أعرف من أين اشتري الغاز المسيل للدموع وأنا فقط حسبت وأنها سوف تفعل الشيء نفسه عندما ترشين له في وجه. |
Şu an elimizde kalan sadece biber gazı. | Open Subtitles | الغاز المسيل للدموع هو أخر ما لدينا! |
- biber gazı işe yaramıyor. | Open Subtitles | الغاز المسيل للدموع لايعمل.. |
Bunları biber gazı dağıtıyor ama tüm şehirle başa çıkamayız Felicity. | Open Subtitles | الغاز المسيل للدموع يفرّقهم، لكننا نعجز عن تهدئة المدينة بأسرها يا (فليستي). |
Pazar sabahı o saatte kaldırdıkları için göz yaşartıcı gaz yeseler yeridir. | Open Subtitles | أنهم يستحقون بعض الغاز المسيل للدموع لإيقاظهم إيانا باكراً يوم الأحد |
Hunterlar bir çeşit göz yaşartıcı gaz saldı. | Open Subtitles | وقد أفرج عن الصيادين نوعا من الغاز المسيل للدموع. |
göz yaşartıcı gaz benim kontrolümde olacak. | Open Subtitles | الغاز المسيل للدموع سيكون سلاحي عن بعد |
göz yaşartıcı gaz. | Open Subtitles | الغاز المسيل للدموع. |
Bu göz yaşartıcı gaz. | Open Subtitles | وهذا هو الغاز المسيل للدموع! |
Ya kapıdan birlikte çıkarız, ya da sert çocuklar elektriği keser... göz yaşartıcı bomba atar ve şiddet uygular. | Open Subtitles | الطريقة السهلة هي أن تخرج من الباب الأمامي و الطريقة الصعبة هي أن نفطع الكهرباء و تلقي عليك الغاز المسيل للدموع و هي |
Göz yaşartıcı bomba atın! | Open Subtitles | أطلق قذائف الغاز المسيل للدموع |
Göz yaşartıcı gazı sıkayım mı, yoksa o tren kaçtı mı? | Open Subtitles | هل أطلق الغاز المسيل للدموع ؟ |