Yıldız oluşumu için, büyük bir gaz ve toz bulutunun çökmesi gerekir. | TED | لتشكيل النجم، يلزمك كرة كبيرة من الغاز و الغبار لتنهار. |
Hive'ın altından geçiyorlar. Su, gaz ve elektrik sağlamak için. | Open Subtitles | انه يمر تحت الخلية من أجل الماء، الغاز و خطوط الطاقة |
Pluto ötesinde uzay aşırı seyrelmiş gaz ve toz karışımdan oluşmaktadır. | Open Subtitles | ما وراء كوكب بلوتو ، والفضاء هو كوكتيل من الغاز و الغبار المخفف بشدة |
Klarissa'nın öldürüldüğü gün Washington'dan benzin ve market alışverişi yapmışssın. | Open Subtitles | قمتي بشراء الغاز و البقالة في واشنطن ليلة مقتل كلاريسا |
Fazlasıyla gıda, benzin ve cephane tedarik edebiliyorum ama Nicole benim yerime boynunda dövme olan bir herifi seçiyor. | Open Subtitles | لديه الغاز و الطعام وفائض من الذخيرة.. و"نيكول" تختار رجُلاً |
Gıda, benzin ve cephane mi dedin? | Open Subtitles | ذي وشماً على الرقبة بدل مِن ذلك ؟ أتقول "الطعام, الغاز و الذخيرة" ؟ |
Volkanik akıntı olarak bilinen aşırı sıcaklığa sahip olan bu gaz ve kaya dalgaları saatte 290 kilometre hıza ulaşıyordu. | Open Subtitles | المعروفة بتدفقات الحمم البركانية هذه الموجات من الغاز و الصخور شديدة السخونة وصلت سرعتها لغاية 180 ميلاً في الساعة |
Birkaç yüz milyar yıldızdan ve geçmişteki ve gelecekteki yıldızların maddesi olan gaz ve toz bulutlarından oluşan Samanyolu Galaksimiz ve bunlara eklenen yaklaşık yüz milyar başka galaksi; sayısız milyarlarca ve trilyonlarca gezegen, uydu ve kuyrukluyıldız da dahil, tüm bunlar gerçekte var olanın yalnızca yüzde beşine tekabül ediyor. | Open Subtitles | مجرتنا درب التبانة مكونة من بضع مئات مليارات النجوم بالإضافةِ لسُحبِ الغاز و الغبار |
gaz ve elektrik işte. | Open Subtitles | الغاز و الكهرباء لا ينسجمان |