İskoçya'da bir tarikat lideri, Gizemli kahramanın aslında kitapta geleceği yazan bir melek olduğunu savunuyor. | Open Subtitles | و فى اسكتلندا يقول أحد القساوسة أن البطل الغامض هو ملاك مذكور فى الكتاب المقدس |
Sanırım Gizemli silah bu haftanın gündem maddesi. | Open Subtitles | يبدو أن السلاح الغامض هو الموضوع المثير هذا الأسبوع |
Gizemli adamımız baş harflerini yazarak nasıl görev alıyormuş? | Open Subtitles | أعني أنه كيف يعقل أن يكون كل ما في الملف حول هذا الرجل الغامض هو فقط الحروف الأولي من اسمه |
Gizemli adam aynı zamanda tecavüzcüyse bara Tate'i susturmaya gitmiş olabilir. | Open Subtitles | و ما إذا كان رجلنا الغامض هو نفسه المُغتصب ربما قد يكون ذهب للحانة لإسكات تايت |
Bu da demektir ki Gizemli nakliyecimiz | Open Subtitles | مما يعني أن الشاحن الغامض هو المشتبه الرئيسي |
Anahtarı Bayan Celestine'in iç eteğine koyan da bu Gizemli Bay Worthing'di herhalde. | Open Subtitles | و أنا أفترض أن السيد " وورثنغ" الغامض هو من خبأ المفتاح بملابس "سيلستين" |
-Peki Gizemli hayvan nedir? | Open Subtitles | والحيوان الغامض هو ؟ |
Gizemli tozun... | Open Subtitles | ...غباركم الغامض هو |
Gizemli adamının pj olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | لا تخبريني أن رجلكِ الغامض هو (بي جي). |
Gizemli adamın, PJ olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | لا تقولي لي أن رجلك الغامض هو (بي جي). |
Bugünkü Gizemli misafirimiz Chicago'dan Glen Pickle. | Open Subtitles | ضيفنا الغامض هو (غلين بيكل) من (شيكاغو) |