Problemin farkındayım, ama odayı şimdi değiştiremem. | Open Subtitles | أقدّر المشكلة لكنّي لا أستطيع تغيير الغرفة الآن |
odayı şimdi gördüm. | Open Subtitles | بالتأكيد هما هناك أري الغرفة الآن |
Bayan Utterson, odayı şimdi boşaltıyoruz. | Open Subtitles | سيدة (يوترسون) نحن نقوم بإخلاء الغرفة الآن |
Yani demek istediğim, şu an bu salonda bulunanların çoğu büyük beden olarak görülüyor. | TED | لذلك ما أريد قوله أساسا هو أن أغلبية الموجودين في الغرفة الآن يعتبرون من المقاس الكبير. |
Hemen odayı boşaltmalıyız... Ki polis işini yapabilsin, değil mi? | Open Subtitles | علينا أن نغادر الغرفة الآن لكي تقوم الشرطة بواجبها، إتفقنا؟ |
Tamam, şimdi odanın içindeyim. | Open Subtitles | حسنا، أنا داخل الغرفة الآن |
odayı şimdi boşaltıyorum. | Open Subtitles | حسنا، سوف أخلي الغرفة الآن. |
şu an burada rahatsız edici bir gerginlik hissediyorum çünkü bu elbiseyi giymemeliydim. | TED | وإنني أشعر بأن هناك توتر غير مريح في الغرفة الآن لأنه لم يجب علي أن أرتدي هذا الفستان. |
şu an bu odada bulunan biri binlerce insan etrafını sarmış olsa dahi yalnız hissedebilir. | TED | ربما هناك شخص في هذه الغرفة الآن محاط بآلاف من الناس يعاني من الشعور بالوحدة. |
Kilisenizde yüksek yetkili biri tarafından şu an muhtemelen bu odada bulunan biri tarafından. | Open Subtitles | شخص برتبة عالية جدا في كنيستكَ شخص على الأرجح موجود في هذه الغرفة الآن |
Hemen odayı boşaltın! | Open Subtitles | أُفرغوا الغرفة الآن! |
Tamam, şimdi odanın içindeyim. | Open Subtitles | حسناً ، أنا في الغرفة الآن |