ويكيبيديا

    "الغرق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boğulma
        
    • boğulmaktan
        
    • boğulmak
        
    • boğulan
        
    • Boğulmanın
        
    • batmak
        
    • Boğulmayı
        
    • boğularak
        
    • batmaktan
        
    • boğulmaya
        
    • boğuluyordum
        
    • su
        
    • Çöküş
        
    • boğulmuş
        
    • boğuluyor
        
    - Diatomlar sudaki yosunlardır ve boğulma yeri ve zamanını bulmamızı sağlarlar. Open Subtitles الدياتوم هي طحالب في المياه تساعدنا على تحديد مكان ووقت الغرق بدقة
    Sizler gibi sıradan insanlara sorulan bu soru, kaç insanın hortum, havai fişek, astım, boğulma vb. TED وهؤلاء أناس عاديون مثلكم تم سؤالهم لتخمين عدد الأموات من جراء الأعاصير، الحرائق، الربو، الغرق والخ.
    Ve evet, bir kaya gibi... batacağımı düşünürsek, boğulmaktan korkuyorum. Open Subtitles و , أجـل سأغوص كالصخرة الغرق هو مصدر قلق عادل
    Karşılaştığım diğer şey de, ve bu "balığı boğulmaktan kurtarmak." TED وهناك جملة أخرى مررت بها، وهي "انقاذ سمكة من الغرق."
    "boğulmak" ve "derin taraf" Sanki bir yüzme havuzundan bahsediyor. Open Subtitles الغرق , والنهايه العميقه تقريبا هو يتحدث عن حمام سباحه
    Nehirde boğulan tüm o insanları kurtardı. Bu parka adını o yüzden verdiler. Open Subtitles أنقذ كل شعبه من الغرق في النهر ومن أجل هذا سمِّي المتزه بإسمه
    boğulma ve astıma bağlı ölümlerden ise pek bahsedilmez TED وفيات الغرق والربو لا تأخذ الكثير من التغطية.
    Mesela, boğulma korkusu, ...kemirgenin zihnini harika bir şekilde konsantre ediyor. Open Subtitles الخوف من الغرق على سبيل المثال أنه يركز عقل القارض بطريقة رائعة
    Yumurtadaki yavrular için yırtıcılar, ani ısı değişimleri ve boğulma ciddi risk faktörü olduğundan dişi her yıl aynı yere yuva yapmaya eğilimlidir. Open Subtitles لذا سيكون البيض في خطر من الغرق, المفترسون وتقلبات درجة الحرارة ولذلك تعتمد على نفس موقع العش سنة بعد أخرى
    Sörf yarışması bu, boğulma yarışması değil ki. Open Subtitles أنها مسابقة ركوب الأمواج وليست مسابقة الغرق
    Fakat bu iki söz de, balıkları boğulmaktan kurtarmak, veya bir adamı boğulmaktan kurtarmak, bana göre niyetle ilgili şeyler. TED ولكن كلتا المقولتين ,انقاذ سمكة من الغرق أو إنقاذ إنسان من الغرق, بالنسبة لي متعلقة بالنوايا.
    Bu benim hayatımdaki çelişki olup beni gerçekten rahatsız eder ve beni şu kitabı yazmaya yönlendirir, Balıkları boğulmaktan Kurtarmak. TED هذا هو الغموض في حياتي الذي يزعجني حقا وقادني لكتابة كتاب أسمه انقاذ سمكة من الغرق.
    Hayır. Küçük bir çocuğu boğulmaktan kurtardım. Open Subtitles أنا أنقذت فتى من الغرق بالتنفس الصناعى عن طريق الفم
    boğulmak üzere olanları kurtaracağım, der, ilk arkadaş, şelaleden düşmek üzere olanları. TED سيقول الصديق الأول: “سأقوم بإنقاذ أولئك “الذين هم على وشك الغرق” الذين هم في خطر السقوط من الشلال
    Tahta parçalayıcıya düşmek, lavda boğulmak ve köpekbalığı tarafından yenmek. Open Subtitles أفضل ثلاث عندي, تسقط على قطاعة خشب الغرق في الحمم البركانية و أن تؤكل عن طريق قرش
    Yanıbaşında 3. cadde'de Süpermen boğulan bir adamı... Open Subtitles و سوبرمان ينقذ شخصا من الغرق فى الشارع الثالث
    "Boğulmanın eşiğine geldiği bir kazadan sonra yarışmalardan çekildi." Open Subtitles تركت الدائرة التنافسية بعد حادثة الغرق تقريبا
    Önümüze çıkabilecekler karşısında çamura batmak yerine öz güven bizi emin bir şekilde yapmaya davet eder. TED فعوضاً عن أن الغرق فيما يمكن أن يعيق طريقنا فإن الثقة تدعونا الى الأداء بكل يقين
    Hayır, bakmayı seviyorum. Boğulmayı planlamıyorum. Open Subtitles لا أنا أحب النظر إليه لا تعجبني فكرة الغرق
    Duyduğuma göre suda boğularak ölmek için dünyada olabilecek en huzurlu ölüm diyorlarmış. TED لقد سمعت من قبل أن الغرق هو أكثر الطرق السلمية تحصل بها على الموت
    Bu gemi batmaktan çok uzak, papyonlu çocuk. Open Subtitles هذه السفينة بعيدة عن الغرق يا ربطة الفراشة
    boğulmaya karşı bağışıklığım varsa, her yerde geçerli mi? Open Subtitles إذن لو كانت لدي مناعة ضد الغرق أقصد هل ينطبق ذلك في كل مكان ، مثل المحيطات
    Balıklar dışarı uçtu. Ben de neredeyse boğuluyordum. Open Subtitles وذهب السمك في كل اتجاه وقاربت انا على الغرق
    Akciğerlerinde tuzlu su var, alveolleri kopmuş bir de köpüklü salyaya rastladım. Open Subtitles مياه مالحة في رئتيه، الحويصلات الهوائية مُمزقة، اللعاب مزبد، شرب حتى الغرق.
    Her yıl kutlarım. Kendime de bir Çöküş almalıyım. Open Subtitles احتفل به كل عام، يجب ان ارتدي ملابس الغرق
    Işığın Tanrısı düşmanlarının yanmasını istiyor boğulmuş Tanrı, boğulmalarını istiyor. Open Subtitles آله النور يريد أعدائه أن يحترقو, إله الغرق يودهم غرقى.
    Karanlıkta boğuluyor gibiydim ve sonra, hiçbir şey yoktu. Open Subtitles انه مثل الغرق في الظلام وبعد ذلك ... لم اشعر بشىء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد