ويكيبيديا

    "الغريب الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yabancı
        
    • ucube
        
    • o tuhaf
        
    • olan tuhaf
        
    Ama beni asıl eğlendiren kimliğini bulmam için verdiğin yabancı nesneydi. Open Subtitles لكن السبب الحقيقي بذلك الجسم الغريب الذي أعطيتني إياه كي أفحصه
    Kardeşimiz olan yabancı ihtiyacımız olduğu anda bize yardım etti ve farklılık yarattı. Open Subtitles الغريب الذي أصبح أخاَ ساندنا في وقت حاجتنا و أحدث فرقاَ
    Hiç tanışmadığınız şu yabancı lanetliler cemiyetinizin bir elemanı mı? Open Subtitles ‫الغريب الذي لم تلتق به من قبل ‫هل هو فرد من اتحاد الملعونين؟
    Depodaki o ucube. Onun kim olduğunu biliyor musun? Open Subtitles الغريب الذي قابلناه في المستودع هل تعلمين من هو ؟
    Nasıl bir ucube çanta dolusu seks aleti saklar? Open Subtitles أعني، ماذلك النوع الغريب الذي يحمل معه حقيبة مليئة بالادوات الجنسية
    Lisedeyken peşime takılan o tuhaf çocuk mu? Open Subtitles اليس هذا الشخص الغريب الذي اعتاد علي ملاحقتي في المدرسه الثانويه
    Tabii. - Bina görevlisi olan tuhaf adamdan yardım isteyecektim. Open Subtitles لقد كنت على وشك سؤال هذا الرجل الغريب الذي يعمل في خدمة المبنى لمساعدتي
    Veya çalıların içinde saklanıp yabancı birinin eve gelmesini bekliyordur. Open Subtitles او من النوع الذي يحب الإختباء ينتظر ذالك الرجل الغريب الذي سيأتي الى منزل طفله
    Fakat bu doğruysa, neden bazı insanlar, beni kurtaran yabancı gibi, diğer insanlar için çok riskli ve kendilerine zarar verebilecek fedakârlıkta bulunurlar? TED ولكن إن كان ذلك صحيحاً، لِمَ بعض الأشخاص، مثل الغريب الذي أنقذني، يقومون بأشياء تدلُ على نكران ذاتهم كمساعدتهم للآخرين معرضين أنفسهم للمخاطر الجسيمة والكلفة؟
    "Hiç görmediğim bir yabancı hayallerime giriyor." Open Subtitles "أبدا ما رأيت هذا الغريب الذي يجيء في رأيي "
    "Hiç görmediğim bir yabancı hayallerime giriyor." Open Subtitles أبدا ما رأيت هذا الغريب "الذي يجيء في دفء قلبي "
    Bu sabah gelen yabancı bile. Open Subtitles حتى الغريب الذي وصل هذا الصباح.
    Ama onu yaralayan şoförün neredeyse parmaklarını sıkıştırması değildi ya da eline basmak üzere olan bir yabancı da değildi.. Open Subtitles لكنها لم تتأذى من قبل السائق ... الذي كاد يغلق الباب على أصابعها أو من قبل ذلك الغريب ... الذي كاد يدهس يدها
    Evet. Burada çalışan şu ucube. Open Subtitles نعم , ذلك الغريب الذي يعمل هنا
    Evet, senden önce burada oturan ucube. Open Subtitles ) نعم , انه الغريب الذي عاش هنا قبلك
    o tuhaf hissin ne olduğunu bilemem ama ama ona bir ayar çektirsen iyi edersin. Open Subtitles مهما كان ذلك الشعور الغريب الذي لديك ربما عليك تعديله
    Birden aklıma, o tuhaf tipin Leela'ya gönderdiği menekşe cüceyi kurtarmak isteği mesajı geldi. Open Subtitles هذا يذكرني ,يجب ان اخبر ليلا عن هذا الغريب الذي يريد ان ينقذ القزم البنفسجي .
    Lakin ikinizin de bu tür davalara olan tuhaf bağlılığınız sürekli birbirinizi kurtarma hissinize bağlılığınızla aynı derece. Open Subtitles ولكن هذا , آه التعلق الغريب الذي عند كلاكما لهذا النوع من القضايا فضلا عن الاستياء الواضح
    Bana olan tuhaf şeyleri çözmek için üç hafta boyunca her eseri ve mitoloji kitabını araştırdığın için. Open Subtitles ثلاثة أسابيع من البحث والتنقيب في كل صفحة أدب أو أساطير قديمة في محاولة معرفة الشئ الغريب الذي حاق بي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد