İstilacılar Rusların geride bırakmak zorunda kaldıkları her şeyi yok etmeye çalıştıklarını anladılar. | Open Subtitles | لقد وجد الغزاه أن الروس يحاولون تدمير كـل شـىء سيضطـرون إلـى تـركـه خلفهم |
Gerçek istilacılar, Kuzey ve Güney Amerika'daki her on Yerli'den dokuzunu hastalandırıp, öldürme yarışını önde tamamlayan patojen ordularıdır. | Open Subtitles | ولكن الغزاه الحقيقيون كانوا الجيوش التي تسببت في نقل تلك الأمراض من البداية لتصيب وتؤدي لمقتل 9 من كل 10 هنود |
İstilacılar yaklaştığında, | Open Subtitles | عندما يأتوا الغزاه وينغمسوا بيننا |
Umuyoruz ki uzaylıların kalkanı, yeniden yapılandırılmış bu silah karşısında korunmasız kalır. | Open Subtitles | أجل ، ونتوقع أن تكون دروع الغزاه حساسه للسلاح الذى أُعيد تشكيله |
Sayın Başkan, biraz önce bir haber aldık dünya, uzaylıların saldırısına uğramış. | Open Subtitles | سيدى الرئيس ، لقثد تلقينا أنباء للتو الكوكب متعرض للهجوم من قِبل الغزاه |
uzaylıların termik ışın silahlarından birini ele geçirdiler. | Open Subtitles | إستولوا على واحدا من مدافع الأشعه الحراريه التى يستخدمها الغزاه |
Bu uzaylıların zayıf bir yönleri olmalı. | Open Subtitles | هؤلاء الغزاه لابد أن لديهم نقطه ضعف |