Bunu da istila anında beni ve çocuğu silerek gerçekleştirecek. | Open Subtitles | و ستشفي نفسها بشطبي أنا و الفتى في لحظة الغزو. |
Bu istila sonucunda ölen münferit siviller için bir anıt oluşturmak istedim. | TED | بل أردت إنشاء نصب تذكاري للمدنيين الذين لقوا حتفهم نتيجة الغزو. |
Gelişme çağında bir çocukken, ülkesinin işgal edilmesiyle tanıştı, ve bununla mücadele etmek zorunda kaldı -- ülkenin lideriydi. | TED | وفي فترة مراهقته واجهت .. بلاده الغزو .. وكان يتوجب عليه التعامل مع هذا .. لانه كان قائد بلده |
Ertesi gün 7 eylülde, saldırı alarmı verildi: | Open Subtitles | فى اليوم التالى السابع من سبتمبر عندما وصلنا خبر بدء عملية الغزو أو بمعنى أدق أن الغزو على وشك الحدوث |
Kayıtlarımıza göre istiladan sonra siz ve ekibiniz Gözcülerden kurtulmanın bir yolunu keşfetmişsiniz. | Open Subtitles | تشير سجلّاتنا إلى أنّكَ و فريقكَ اكتشفتم طريقةً للتخلّص مِن الملاحظين بعد الغزو. |
Bazıları bunun insan vücudunun ölüm anında katılaşarak kuvvetlendiği bu istilayı önlemek için olduğunu söyler. | Open Subtitles | البعض يقول ان ذلك لمنع هذا الغزو , جسم الإنسان في وقت الوفاة. |
Kruşçev buna karşı füzeler yolladı. Kennedy işgalden vazgeçti. | Open Subtitles | أرسل خروتشوف الصواريخ ليمنع كينيدى من الغزو |
İşin aslı, 1066 yılında İngiltere'nin Norman'lar tarafından istila edilmesiyle birlikte İngilizce'ye girmeye başladılar. | TED | بدلًا من ذلك، بدأت في دخول اللغة مع الغزو النورماني لإنجلترا ،عام 1066. |
Bu istila ne zaman ve nereden gelirse gelsin düşmanı orada, suyun kıyısında bertaraf edeceğim. | Open Subtitles | أينما و وقتما تم هذا الغزو سأدمر العدو هنا على حافة المياه |
Uzun bir uyku şansın mükemmel. İstila başladı. | Open Subtitles | تطلعاتك لنوم عميق كانت متميزة لقد بدأ الغزو |
Majestelerinin hükümeti Elçiliklerinin Boxerlar tarafından istila edildiği konusunda uyarılmadı. | Open Subtitles | غير منزعجة من هذا الغزو لملاكين على سفارتها سأقدم شكوى إلى الوزارة الصينية صباحا |
Hatta istila için ileri derece dalış kursu bile aldım. | Open Subtitles | لدرجة أنني أخذت دورة في الغوص استعداد لهذا الغزو |
Neden, 1940’ta Almanya’nın Norveç’i işgal gününü konu alan bir radyo programı yapmıyoruz dedi. | TED | إذن هو قال، لماذا لا نعمل برنامجًا إذاعيًا نستذكر فيه يوم الغزو الألماني للنرويج عام 1940. |
Ooo. Harika bir fikir, ancak bu işgal gününden sadece birkaç hafta önceydi. | TED | رائع. فكرة عبقرية، لكن كان ذلك قبل أسبوعين فقط من يوم الغزو. |
Eğer Berlin haklıysa, yakaladığımız ikinci dizeye göre işgal 24 saat içinde başlayacak demektir. | Open Subtitles | إذا كانت برلين على حق فعندما نعترض السطر الثاني من القصيده فهذا يعني ان الغزو سيتم خلال 24 ساعة |
saldırı başladı ve 1944 sonbaharıyla birlikte, Müttefikler kuzeye ilerleyişini sürdürdü. | Open Subtitles | لكن هذا لم يوقف الغزو وبحلول خريف 1944 كانت قوات الحلفاء تتسابق نحو شمال البلاد |
Ama senin gibi insanları istiladan kurtaran benim gibi çocuksu insanlar. | Open Subtitles | أنصتي لي الصبية أمثالنا , هم من أنقذوكم من الغزو |
Onları plajlarda tutarsak istilayı püskürtürüz. | Open Subtitles | إذا إستطعنا إبقائهم على الشواطيء سيفشل الغزو |
İşgalden bir süre önce yapıldı sanırım başkanım. | Open Subtitles | في إعتقادي أن هذا التسجيل تم صنعه قبل الغزو سيدتي |
Farz edelim ki, istilanın amacı, İsa'nın yaşadığı zamandan beri kayıp olan kutsal bir emaneti bulmaktı. | Open Subtitles | .. كان الهدف من الغزو إيجاد تحفة كانت قد فقدت منذ أيام المسيح .. |
Çünkü ona güvendim, gemimde Nietzschean istilası sürerken ve Cumhuriyet yıkılırken. | Open Subtitles | لأنني وثقت به, وحصلت على الغزو النيتشوية الماضية تم تدمير سفينتي والكومنولث. |
Bugün, Roma istilasından bu yana, bu ülkenin başına gelmiş en ağır krizle yüzyüzeyiz. | Open Subtitles | إن دولتنا تواجه اليوم أخطر التحديات على الاطلاق منذ الغزو الروماني |
Irak'la savaşa girileceği belli olduğunda, Amerikan askerlerinin çok iyi korunacağını anladım ve ve işgali Bağdat'ın içinden izlemeye karar verdim. | TED | عندما باتت حرب العراق وشيكة، أدركت بأن القوات الأمريكية ستكون مغطاة بشكل جيد، لذا فقد قررت تغطية الغزو من داخل بغداد. |
İşler artık değişiyor anladığım kadarıyla. Diriliş uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | الأشياء تتغير على ما أضن، بعد تاريخ الغزو |
Bu kaynakları sadece kendi işgalin için kullanacaksın | Open Subtitles | تلك الأموال للاستخدام فقط في حالة الغزو. |
Siz papazlar fetih günlerimizde, ganimet toplamada, gayet güzel savaştınız ama. | Open Subtitles | راهبكم قاتل بشراسة بما يكفي أيام الغزو عندما سعى الجميع للغنيمة |
Senatonun istilaya müdahale etmesi çok küçük bir olasılık. | Open Subtitles | هناك فرصة ضئيلة أن يُساندك المجلس خلال الغزو. |
Salvador'a gittim ya da saldırıdan önce öyle denilen yere, | Open Subtitles | ذهبت إلى السلفادور او ما كانت تسمى كذلك قبل الغزو |