ويكيبيديا

    "الغفران" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • af
        
    • Affetmek
        
    • Bağışlanma
        
    • affedilmeyi
        
    • affedilmek
        
    • Kippur
        
    • bağışlanmak
        
    • affetme
        
    • affedilme
        
    • Bağışlamak
        
    • bağışla
        
    • bağışlama
        
    • affetmeni
        
    • affetmesini
        
    • bağışlamanı
        
    ya da ona saygı göstermemiş olanlar, o zaman Tanrı'dan af diliyoruz. Open Subtitles أو رفض طاعتة و هو تحت قيادتة فاننا نسأل الغفران من الرب
    Bu merkezde,... öğrendiğimiz en önemli şey, Affetmek oldu. Open Subtitles بالمركز، إحدى الأشياء الأساسية التي نتعلمها هي الغفران
    Etrafında yeşeren dünyevi zevklerin görüntüsüyle kibri kırılan Lord Shiva da tanrıçaya boş bir kaseyle yaklaşarak yemek ve Bağışlanma için yalvardı. TED محرجاً لمنظر الملذات الدنيوية المزدهرة من حوله، إله شيفا بذاته اقترب إلى الإلهة بصحن خالي يتوسل الطعام ويطلب الغفران.
    Tövbe etmeliyim, merhamet dilemeliyim, affedilmeyi istemeliyim. Open Subtitles يجب عليّ أن أتوب و أصلي من أجل الرحمة و أطلب الغفران
    Ayrıca affedilmek ve hiç sevmediğim düşmanlarıma bile borcumu ödemek. Open Subtitles ولكن أيضا الغفران والتكفبر حتى بين أصغر أعدائي
    Yılın en kutsal gününde, Yom Kippur. Open Subtitles في يوم ما .. اليوم الأقدس في السنة .. يوم الغفران
    Hepimiz acıyı hissetmek ve bağışlanmak ve nihayetinde özgür olmak istiyorsak, suçlu hissetmeliyiz. Open Subtitles يجب ان نتمني جميعا ان نشعر بالذنب . كي نشعر بالالم . وان نطلب الغفران حتي نكون في النهاية احرار
    Fakat burada soru şu, af ve takdis adaletin yerini tutar mı? TED ولكن السؤال هو، هل يحل الغفران والخلاص محل العدالة؟
    Sürekli af dilersek, bütün vaktimiz kilisede geçer. Open Subtitles لو ظللنا نطلب الغفران طوال الوقت سنمضى عمرنا كله فى الكنيسه
    ya da ona saygı göstermemiş olanlar, o zaman Tanrı'dan af diliyoruz. Open Subtitles فاننا نسأل الغفران من الرب و نسألة الغفران لمستر هولوم أيضاً
    Ancak Affetmek doğru ya da yanlışla alakalı değil. Open Subtitles لكنّ الغفران لا يتعلق بما هو صائب أو صحيح
    İşi siz domuzları affedilmeyecek şeyler yaptığınızda onları Affetmek haline çevirdi. Open Subtitles لقد جعل عمله ان يغفر لك أيها الحقير الغفران لك؟ بينما ما تفعله غير مغفور له
    Hayatımda ilk defa Affetmek bu kadar zor geliyor. Open Subtitles لأول مرة في حياتي يصعب علي الغفران
    Tedirgin olma piskopos. Bağışlanma istemiyorum. Open Subtitles لا تتوتر أيها الأسقف، فأنا لا أطلب الغفران
    Nasıl bir Bağışlanma arayışındasın Peder? Open Subtitles أي نوع من الغفران الذى تبحث عنه أيها القس؟
    Bir bakıma, affedilmeyi denemiş olacağım. Herhangi birinizden daha bencil yapacak beni. Open Subtitles على أي حال, سأحاول شراء الغفران وهذا سيجعلني أنانياً مثل أي شخص منكم
    affedilmek istiyorsan, bunu oğlundan ve kendinden samimi şekilde istemen gerek. Open Subtitles لو اردتى الغفران يجب ان تكونى راغبة فى طلبه من ابنك و من نفسك
    - Dediğin gibi, Yom Kippur neredeyse geldi. Open Subtitles لماذا؟ حسنا، كما تقول، هو تقريبا يوم الغفران.
    Dünya'nın en kötü çocuğuyum, ve hak ettiğim son şey ise bağışlanmak. Open Subtitles أنا أسوأ صبى فى العالم و اًخر من يستحق الغفران
    Tüm bu affetme olayı, hep işe yaramayabilir. Open Subtitles لتحتفظ بكل الغفران. الأمر لا يفلح بتلك الطريقة.
    Bu yüzden, matbaa, baylar ve bayanlar, tamamen affedilme baskısı tarafından ortaya çıkmıştır ve okuma ile hiç bir ilgisi yoktur. TED إذاً المطبعة، سيداتي وسادتي، كانت مدفوعة في الأساس بطباعة الغفران ولا علاقة لها بالقراءة.
    Onlara göre birini Bağışlamak bir nimettir. Open Subtitles لأجلهم, من المهم الغفران هذا هو البَرَكة
    "İnsanları kabul et, bağışla ve sev." Open Subtitles اعتاد أن يقول 3 عبارات : القبول ، الغفران و الحب
    Merhamet ve bağışlama nedir bilmeden oradan, oraya dolaşıyor, düşmanlarının izini sürüyor ve gözünü kırpmadan, arkasında bir ceset bırakıyordu. Open Subtitles هي تبحث عن أعدائها دون أن تعرف معنى الغفران أو الشفقة، تتركهم جثثاً هامدة دون أن تلقي نظرة ثانية.
    Ona da yalan söyledim. Senden beni affetmeni istemiyorum ama onu affetmelisin. Open Subtitles كذبت عليه أيضا، لا أطلب منك الغفران لي لكن يجب أن تغفري له
    Sonra daha çok ağlayacağım ve beni affetmesini isteyeceğim. Open Subtitles ثم سأبكي بصورة أشد ثم سأطلب منه الغفران لي
    Senden beni bağışlamanı isteyemem. Open Subtitles لا استطيع ان اطلب منك الغفران

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد