ويكيبيديا

    "الغواصة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Denizaltı
        
    • denizaltıyı
        
    • denizaltının
        
    • denizaltıya
        
    • gemiyi
        
    • gemi
        
    • denizaltını
        
    • denizaltısı
        
    • gemiye
        
    • geminin
        
    • denizaltıda
        
    • Denizaltında
        
    • denizaltısını
        
    • Deniz
        
    • denizaltıdan
        
    Yani hacklenen Denizaltı California açıklarında bir yerde fakat kaptanının dâhil kimsenin kuzeye mi güneye mi gittiği hakkında... Open Subtitles إذا الغواصة المخترقة في مكان ما بجانب ساحل كالفورنيا لكن الجو إتجه إلى شمال أو جنوب تخمين أي شخص
    Denizaltı tekrar yüzeye çıkıp bizi bulmadan diğer kurtulanlara bakalım. Open Subtitles دعونا نبحث عن الآخرين قبل ذلك تلك الغواصة تظهر على السطح ثانية وترانا.
    Yapabileceğimiz başka bir şey yoktu. Amiral haklı, denizaltıyı orda bırakmamalıydık. Open Subtitles ان العميد على حق, لم يكن علينا أبداً ان نترك الغواصة
    denizaltının bu bölümü saldırının en ağır kısmını göğüslemiş olmalı. Open Subtitles لابد وأن هذا الجزء من الغواصة قد تعرض لأقصى هجوم
    Buluşacakları gemi ya da denizaltıya misilleri çekmek için kullanacakları raylı sistem için. Open Subtitles لقد قاموا بنظام تسييج لكى ينزِلوا الصواريخ من على السفينة أو الغواصة سيلتقون
    Sen o düğmeye basamadan bu gemiyi havaya uçururum Grand Mareşal. Open Subtitles سوف أفجّر هذه الغواصة قبل أن تستطيع الوصول إلى ذلك الزر
    Ve Kaptan Bill Owens, Donanma'nın araştırma programının deneysel Denizaltı tasarımcısı. Open Subtitles والنقيب بيل اوينز ، مصمم الغواصة لبرنامج بحث البحريه
    Ayrıca Denizaltı, nükleer güçlü. Bir radyoaktif iz sürücüyle onu izleriz. Open Subtitles وايضا الغواصة تعمل بالوقود النووى وسوف نضع جهاز يرصد اى مصدر مشع
    Bizimle gelecek, ve Denizaltı hayatının gerçeklerini rapor edecek. Open Subtitles سيبحر معناً , وسيكتب مقال عن حقيقة الحياة داخل الغواصة
    Hayalet Denizaltı bir para bataklığı. Open Subtitles الغواصة الشبح كلام فارغ لن اضع مليم اضافى فى هذا المشروع
    Bir de Hayalet Denizaltı'da kesinti yapılacak diyorlar. Open Subtitles وتلك الفكرة حول وقف التمويل على مشروع الغواصة الشبح
    Bu denizaltıyı denizde görmek istiyorum. Denemeler iki hafta içinde başlayacak. Open Subtitles أريد هذه الغواصة خارج المرسى الجافّ تجارب البحر ستبدأ بعد أسبوعين
    denizaltıyı ve yüklenmiş bombaları, çabuk yukarı alın. Open Subtitles ، إرفع الغواصة بسرعة . والقنابل المحملة في الحاويات
    - Şu anda birileri nükleer bir denizaltıyı aynı şekilde bulabilir: dümen suyundan. Open Subtitles يستطيع شخص ما الآن أن يحدد مكان الغواصة بالضبط بنفس الطريقة عن طريق الأثر التي ستخلفة
    Buradaki biri denizaltının çalınan sanat eserleri için bir oyun peşinde. Open Subtitles يحاول أحدهم إجراء عملية . على القطع الفنية المسروقة من الغواصة
    Yaklaşık 5 Deniz mili açıktayız ve denizaltının durumu iyi görünüyor. Open Subtitles نحن على بعد 5 أميال منك و يبدوا أن الغواصة بخير
    Sizi manipüle etmeye çalışmıyordum ama o denizaltının yerini öğrenmem gerekiyordu. Open Subtitles ،لم أكن أحاول التلاعب بك لكنّي إحتجت لمعرفة أين تلك الغواصة
    denizaltıya ateş eden tayfamızın da çok güzel bir resmini yakaladım. Open Subtitles طلقة جميلة من طاقم المدفع إطلاق النار اصبح على الغواصة.
    Efendim, hemen sintineyi mühürlemezsek, ...gemiyi kaybedeceğiz. Open Subtitles سيدي ، إذا لم نغلق فتحة القاع الآن ، سنفقد الغواصة
    Hiçbir şey denizaltını devirecek kadar güçlü patlayamaz. Open Subtitles لا يمكن لشئ أن ينفجر بهذه القوة ويهز الغواصة
    Amerikan denizaltısı sonuncusu da buraya düşen 747 jumbo jet yolcu uçağı. Open Subtitles . الغواصة الأمريكية . آخر شئ هو موضوع الطائرة الجامبو
    Ki bilsem bile o yılanların gemiye sokulmasına asla izin vermezdim. Open Subtitles اذا علمت ان هناك ثعابين لم اكن لاسمح باصعادها الي الغواصة
    geminin isminin farkındasınız, değil mi Bay Cob? Open Subtitles أنت تعلم أسم تلك الغواصة ، اليس كذلك سيد كوب ؟
    İnan bana Kate. Bir denizaltıda tuvalet çok karmaşıktır. Open Subtitles ثقي بي كايت ان النظام في الغواصة معقد جدا
    Ve Sylvia Earle ve ben... ...bu Denizaltında keşif gezisindeyken... ...20 yıl önce Japonyada. TED وكنا، سيلفيا إيرل و أنا في رحلة إستكشافية على متن تلك الغواصة منذ عشرين عاماً في اليابان.
    Bir Alman denizaltısını kaçırmanın gidiş bileti anlamına geleceğini biliyorlardı. Open Subtitles يعرفون أن آسر الغواصة يمكن أن يكون تذكرة ذهاب فقط
    Mürettabatı denizaltıdan çıkarmak zorunda değiliz. Open Subtitles نحن لسنا مضطرين لأن نخرج الطاقم من الغواصة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد