Eski dosyaları çıkardılar ve tecavüz dosyasındaki bilinmeyen meniyi Reyes'inkiyle eşleştirdiler. | Open Subtitles | و قاموا بإستخراج الملفات القديمة و وجدوا عينة الحيوانات المنوية الغير معروف صاحبها من قضية الإغتصاب و تطابقت مع رايس |
John Doe olarak isimlendirilen yarış pisti kazasının Kimliği bilinmeyen kurtulanının sonunda Kimliği tespit edildi ve ailesine haber verildi. | Open Subtitles | مجهول الهوية، الناجي الغير معروف من *حادث في سباق السيارات ماكينلي* أخيراً تم تسميته بما أن تم تبليغ عائلته |
Bu, denklemdeki bilinmeyen değişken. | Open Subtitles | هذا المتغير الغير معروف في المعادلة. |
Kimliği tesbit edilememiş bazı evsiz kişiler, geçen salı günü NewJersey'de yanına gelerek feci şekilde hırpalamışlardı. | Open Subtitles | الرجل المشرد الغير معروف الذى تم التحرش به وضربه بشدة على شاطئ نيو جيرسى يوم الثلاثاء الماضى |
Kurban burada John burada, ve bu Kimliği belirsiz adam da pencerede. | Open Subtitles | جون هنا و هذا الرجل الغير معروف خارج النافذة |
Kimliği tanımlanamayan arayıcı şu anda illegal bir radyo yayını yapıyorsunuz. | Open Subtitles | إلى المُتصل الغير معروف لقد فشلت في تعريف نفسك أنت بصدد إجراء ببث إذاعي غير قانوني |
"Maastricht'in bilinmeyen hayvanı" nın bulunduğu madene çok yakın bir yerdeyiz. | Open Subtitles | " حيث وُجد "حيوان ماستريخت الغير معروف حوالي سنة 1770 |
Hekla Dağı patlamasından sonra aniden yayılan hastalık bilinmeyen bir jeolojik katmandan serbest kalmış bir virüs yüzünden açık alan korkusu ortaya çıkarmış olabilir. | Open Subtitles | ...الإنتشار المفاجئ للمرض بعد ثوران الجبل قد يبدوا ان الخوف من الأماكن المكشوفة هو نتيجة إنتشار الفايروس الغير معروف |
Elbette tüm bu durumun içinde en bilinmeyen şey acaba Superman gelecek mi? | Open Subtitles | وبالطبع فالأمر الغير معروف الأكبر في كل هذا هو: هل سيظهر (سوبرمان) حقاً؟ |
Ancak bizim (erkeklerin de kadınların da) aynı zamanda bir o kadar güçlü başka bir ihtiyacımız var: macera, yenilik, gizem, risk ve tehlike gereksinimi, bilinmeyen, beklenmeyen, sürpriz niteliği taşıyan şeylere yönelik ihtiyacımız meselenin özünü anladınız, yolculuk için, seyahat için... | TED | لكن لدينا أيضا إحتياجات قوية متساوية -- للمرأه و الرجل -- للمغامرة ، للتجديد ، للغموض ، للمجازفة ، للمخاطرة ، للشيئ الغير معروف ، غير متوقع ، مفاجئ -- فأنت تحصل على الجوهر -- للرحله ، للسفر. |
sayfada Linkoln süikastının faillerinin isimleri varmış ... uzun süredir bilinmeyen süikastçi, Thomas Gates. | Open Subtitles | في الصفحة لائحة بأسماء المشتركين في مؤامرة إغتيال (لينكولن) ومن ضمنهم المتآمر الغير معروف (توماس جيتس) |
O bizim bilinmeyen değişkenimiz. | Open Subtitles | أنه متغيرنا الغير معروف |
Komite, kaçak Erik Lehnsherr'ın bu güçlü ve bilinmeyen varlığın mağlup edilmesine yardım ettiğini öğrendiğinde daha da hayrete düştü... | Open Subtitles | صرّحت للجنة التحقيق بأن الهارب (إريك لينشر)... ساعد بهزيمة هذا الكائن القوي الغير معروف أصله |
Kimliği belirsiz üçüncü şahıs teorisi. | Open Subtitles | نظرية الطرف الثالث الغير معروف |
İlham kaynakları ise, cesur ve Kimliği henüz belirlenememiş tek kurşunla adalet dağıtan evsiz barksız bir adam. | Open Subtitles | و كان إلهامهم هم هذا الرجل الشجاع ... الغير معروف المتشرد , الذي يقوم بالعدالة . في كل حي على حدى |
Abbs, Kimliği belirsiz kanın DNA'sı gerek. | Open Subtitles | أبز), أريد الحامض النووي للدم الغير معروف) |