Yani Memur Howard'ın anma töreninde şarkı söylemem, çok aptalcaydı. | Open Subtitles | أعني، الغِناء في قُداس الضابِط هاوَرد، كانَ ذلكَ جنوناً |
Eğer çıkarırsak, şarkı söyleme gibi çaba gerektiren şeyler mesela, dikişlerin kopmasına yol açabilir, bu da tedaviyi imkansız olabilir. | Open Subtitles | إذا أزلناها أي جُهد مِثل الغِناء. قَد يؤدي لتخريّب القطب و هذا قَد يَسبب ضرراً لآ يعوض للكلية. |
Bir daha şarkı söylemesi mümkün olmayabilir. | Open Subtitles | حسنٌ، مِن المُمكن أن الغِناء لَن يكون ممُكناً. |
O zaman şarkı söylemeyi bırak. Gülüşünle kazanabilirsin. | Open Subtitles | للأسف توقفت عن الغِناء كانَ يمكنك أن تفوز. |
Belki daha sonra şarkı söyleyebilir ve Alman şarkılarını dinleyebiliriz. | Open Subtitles | ربّما لاحقًا سنستطيع الغِناء وسماع بعضًا من الأغاني الألمانية |
Tanrım, hayır, anlarsın, ben şarkı söyleyemem. | Open Subtitles | يا إلهي، يا أُمي أنا لا أستطيعُ الغِناء |
şarkı işi... ona odaklanmış görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنَ الغِناء جعلهُ يُركِّز |
Korkarım şarkı söylemesi mümkün görünmüyor. | Open Subtitles | حسنٌ، الغِناء غير مسموح على ما أخشاه. |
Ah, aman Allahım. Aman Allahım, şarkı söyleyebiliyorum. | Open Subtitles | يا إلهي يا إلهي، يمكنني الغِناء. |
şarkı söylemekten ve untumaktan korkuyorsun, o yüzden bana pes etmem için nutuk çekme! | Open Subtitles | أنتَ تخاف أن تغني و تخاف أن تترك الغِناء. لذا فلا تحاضرني عن الاستسلام! |
şarkı söyleyebiliyorum! | Open Subtitles | أستطيع الغِناء. |
şarkı söyleyebiliyorum! | Open Subtitles | أستطيع الغِناء. |
Anju, kes şunu! şarkı söylemekle hiçbir şey çözülmez! | Open Subtitles | آنجو ، توقفي عن الغِناء! |
- şarkı söylemeyi öğretiyor. | Open Subtitles | - إنها تُدرِّسُ الغِناء |
- şarkı söyleyemem. | Open Subtitles | - لا يُمكنني الغِناء |
- Bayan Evans, şarkı söyleyebiliyorum! | Open Subtitles | -سيدة (إيفانز) يمكنني الغِناء . |
- şarkı söyleyebiliyorum! | Open Subtitles | -أستطيع الغِناء . |