O pis şeyler için eve kadar sabredemedin mi? | Open Subtitles | الا تستطيع ادخار هذا الهراء الفاحش حتى تصل الى المنزل؟ |
Vay. Önceden acayip zengindi, şimdi acayip pis kokuyor. | Open Subtitles | تحوّل من الثراء الفاحش إلى الرائحة الفاحشة. |
Hayatımızı ve küresel ekonomiyi değiştiren ikiz ekonomik dönüşümler küreselleşme ve teknoloji devrimi hayatımızı ve küresel ekonomiyi değiştirirken süper zenginlerin yükselişine de olanak sağlıyorlar. | TED | العولمة وثورة التكنولوجيا، التحولات الاقتصادية المزدوجة التي تغير حياتنا وتحوِّل الاقتصاد العالمي، هي أيضا المحرّك لصعود الثراء الفاحش. |
Ve senin için süper adam acıktığın zaman çekinmeden yiyebileceğin yeni bir ürün küçük şişko süper kahramanımız için bir Şişkoburger. | Open Subtitles | ولك أيها الخارق... عندما تشعر بالجوع... المنتج الرائع الفاحش... |
müstehcen davranışlar, ve özel eşyalar da yasak. | Open Subtitles | ممنوع السلوك الفاحش , ممنوع الممتلكات الشخصيه. |
Eğer müstehcen tartışmanızdan kafanızı kaldırabilirseniz, yukarıda lazımsınız. | Open Subtitles | إذا كان بمقدوركم سحب أنفسكم من نقاشكم الفاحش |
Onun pis, nefret dolu müzik seks yolculuğu bitti. | Open Subtitles | حسناً اذاً , لأن عهد هذا الفاحش الصغير المغني للأغاني المحرضة على الكره والجنس قد انتهى |
- Hayır seni pis hayvan. | Open Subtitles | - لا, أيها الحيوان الفاحش - |
Pekala, Darren Conner hakkındaki konuşmamı hatırlıyorsun benim süper zengin müşterim, şu bir milyar farklı işi olan... | Open Subtitles | -حسنا , هل تتذكر عندما تحدثت عن " دارين كونور " ِ انه عميلى الفاحش الثراء انه يعمل فى حوالى مليون مجال |
Yanımdaki süper zengin çocuk vardı ya. | Open Subtitles | الفتى ذو الثراء الفاحش الذي كان هُنا. |
Vallahi, süper zengin olmak beni hiç rahatsız etmez. | Open Subtitles | -لكي أكون صريحاً, الثراء الفاحش يناسبني |
- Aşırı süper zengin gazilyoner. | Open Subtitles | -المليارديّ التقنيّ ذو الثراء الفاحش ... |
Merhaba, müstehcen konuşanlar kulübüne üye oldunuz. | Open Subtitles | إسمك مسجل بجمعية الكلام الفاحش |
Son derecede müstehcen bir telefon geldi. | Open Subtitles | وصلني ذلك الإتصال الفاحش |