Ve etrafım bir düzine çürük meyve ile kaplanacak. | Open Subtitles | وأنا سَأُحاطُ مِن قِبل باقة الفاكهةِ المتعفّنةِ. |
Elinde meyve olan kız esprili biri, intihar eğilimi var ama esprili. | Open Subtitles | تلك البنتِ التي تحمل الفاكهةِ إنها مضحكةُ تريدالانتحار ، لَكنَّها مضحكة |
meyve kokteyli lekesi kuruyunca çok hoş oldu. | Open Subtitles | تلك لطخةِ الفاكهةِ جفّت فعلاً بشكل رائع |
Sana biraz meyve getirdim. | Open Subtitles | قَطعتُلك بَعْض الفاكهةِ. |
- İçinde meyve parçacıkları olan. | Open Subtitles | لَها قطع الفاكهةِ فيه؟ |