Burası kızın odası ve oldukça dağınık şu anda. | Open Subtitles | ها هي حجرة الفتاة وهي الآن في حالة فوضى |
Kenzi, gerçekten kızın gidişini gördün mü? | Open Subtitles | كينزي هل فعلا رأيت الفتاة وهي تغادر؟ |
kızın annesinin izini sürmüşler ve kadın cesedi teşhis etmek için Washington'dan buraya geliyormuş. | Open Subtitles | وتوصلوا إلى أم الفتاة وهي قادمة من (واشنطن) لتتعرف على الجثة |
kızın annesinin izini sürmüşler ve kadın cesedi teşhis etmek için Washington'dan buraya geliyormuş. | Open Subtitles | وتوصلوا إلى أم الفتاة وهي قادمة من (واشنطن) لتتعرف على الجثة |
Cali, bütün haber kanalları tekrar tekrar kızın bankadan çıkarılışını gösteriyor. | Open Subtitles | (كالي)، كل قناة إخبارية تعيد عرض تلك الفتاة وهي تخرج من المصرف على نقالة مراراً وتكراراً |
Ancak Murphy, o kızın ölümünü izlemedi. | Open Subtitles | لكن (ميرفي) لم تري الفتاة وهي تموت |