Sokaklarımızdaki şiddet için suçlanan bu çocuk ve onun gibiler cezalandırmamız gerekenler değiller. | Open Subtitles | هذا الفتى و الأخرين مثله الذين نلومهم على العنف في شوارعنا ليس هم من يجب أن نعاقبهم |
Sadece çocuk ve paketi hazırlayın. Muhtemelen iki saate orada olurum. | Open Subtitles | قم بتحضير الفتى و الطرد الذي معه |
Bu çocuk ve annesi bunlar sadece başlangıç. | Open Subtitles | هذا الفتى و أمّه ليسوا سوى البداية |
Bir çocuk ve kız hakkında. | Open Subtitles | لكنها تدور عن هذا الفتى و الفتاة |
Bu Çocuğu önemsediğini biliyorum, ama şu an yanımda olmana ihtiyacım var, ve babanın da ikimize ihtiyacı var. | Open Subtitles | اعرف انكِ تهتمين بهذا الفتى و لكنى بحاجه لكِ هنا الان و يحتاج اباكِ ان نكون هنا من اجله |
Hay Allah yine çocuk ve Carmen. | Open Subtitles | -حسنا ، إنه (فينسنت) الفتى و (كارمن ) -مرحبا ، (إيدي) . تبدو بحال جيدة حقا اليوم |
Çocuğu kaçırdım ve geçmişte sakladım. Güvenli olacağı bir yerde. | Open Subtitles | أخذتُ الفتى و خبّأته في الماضي حيث سيكون في أمان. |
Bu Çocuğu yakalayıp geleceğini mahvedeceğim. | Open Subtitles | سأمسك ذلك الفتى و سأضع نقطة سوداء فى مستقبله |
O Çocuğu yensen iyi olur, yoksa fena döveriz seni. | Open Subtitles | يجب عليك أن تخرج هذا الفتى و إلا سنبرح مؤخرتك ضربا |