Lisedeki sevgilisiyle evlenip üç çocuk doğuran ve sonra da başka neler olabilirdi diye merak eden o kızlardan biri olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون كواحدة من تلك الفتيات التي تتزوج حبيبها من مدرسة الثانوية ثم تلد ثلاثة أطفال وتندم على ما حدث |
Sen inleyerek verandadan çalılıklara sürüklenecek kızlardan değilsin. | Open Subtitles | انتِ لستِ ذلك النوع من الفتيات التي يتم الصراخ لها وجرها للخروج من الشرفة الى الخارج |
İnanın bana, ben böyle şeyler yapan kızlardan değilim. | Open Subtitles | ثق بي, أنا لست من نوعية الفتيات التي تعمل شيئا كهذا |
Victoria ile senin aran iyi olduğuna göre herhalde önceden hoşlandığın kızları unutmuşsundur değil mi? | Open Subtitles | اذن هذا الشيء الذي بينك و بين فكتوريا يسر على خير افترك انك الان تركت كل الفتيات التي كنت تحبهم من قبل .. صح ؟ |
Çok heyecanlıyım. Kıyafet değiştirici olarak görebileceğim kızları düşünsenize. | Open Subtitles | أنا متحمس جدا تخيل الفتيات التي سأراهن كمسؤول عن التلبيس |
Kaç kızla beraber olabileceğinin farkında mısın? Solo gitaristsin Oz. | Open Subtitles | هل تعرف كم عدد الفتيات التي تستطيع أن تحصل عليهم؟ |
Bu kızların özleyeceği bir şey değil. | Open Subtitles | انها لَيستْ بتلك الفتيات التي يكمن أن تفتقدها. |
Geçen beş yılda becerdiği kızlardan bahsetmeliydi. | Open Subtitles | بل ما وجب إخباره إيّاه، هوّ كل الفتيات التي ضاجعها في الخمس سنين المنصرمة |
Onunla birlikte olmasını umduğun kızlardan. | Open Subtitles | إنها من تلك الفتيات التي تتوقع وجودهن معه |
Yemeğe ve sinemaya gidilecek kızlardan biri o. | Open Subtitles | هذا النوع من الفتيات التي تود أن تخرج معها للعشاء ومشاهدة فيلم |
Bu elbisenin giyilebileceği bir partiyi verebilecek kızlardan olmayı isterdim. | Open Subtitles | حسنا,اتمنى لو كنت من الفتيات التي لديهم هذا النوع من الحفلات |
Senin yapboz kızlardan birinin evinde. | Open Subtitles | في منزل بالمدينة لاحدى الفتيات التي تلعب معها بألغازك |
- Evet. O, babasının geri almadığı kızlardan biriydi. | Open Subtitles | حسناً ، هذه كانت واحدة من الفتيات التي أباها لم يسترجعها |
Belli ki sen o dergilerde okuduğumuz sıkıcı kızlardan değilsin ve gövdesinde organ yokmuş gibi görünenlerden olmayı da düşünüyorsun. | Open Subtitles | فمن الواضح أنكِ لست واحدة من الفتيات التي تقرأن مجلات الموضة وتظن بأنه عليها أن تبدو مثل الموديل |
Yani, normalde çıktığım kızlardan biraz daha yaşlı olabilir, ama bu hoşuma gitti. | Open Subtitles | من الفتيات التي أواعدهم عاده لكني أحب ذلك |
Filme çektiğiniz kızlardan biri olabilir diyorsun? | Open Subtitles | ؟ هل تعتقد أنها كان يمكن أن تكون واحدة من الفتيات التي تم تصويرها؟ |
Yeterince zengin olursam işte böyle kızları denizaltı gezisine götüreceğim. | Open Subtitles | ذلك النوع من الفتيات التي سآخذها لجولة الغواصة |
Bir sebepten ötürü, insan olarak sevdiğim kızları karşı cinsel açıdan çekici bulmuyorum ve cinsel açıdan çekici bulduğum kızları da... özellikle bir insan olarak sevemiyorum | Open Subtitles | لسببٍ ما، أجد بأن الفتيات التي أُعجب بهن كبشر لستُ منجذب لهن جنسياً والفتاة التي أنجذبُ لها جنسياً |
Lisede görmediğin birkaç farklı kızla takılmanın zararı olmaz. | Open Subtitles | لن يضرك شئ ان حصلت على الفتيات التي لم تحصل عليهن في الثانوية |
Şu ana dek birlikte olduğun tüm kızların listesini yapacaksın. | Open Subtitles | هنا الذي الذي أريدهـ أريد قائمة فيها أسماء كل الفتيات التي سبق ونمت معهن |