Böyle bir tuzak kullanmaya hakkınız yok. Gereksiz derece gaddarca. | Open Subtitles | ليس هناك ما يدعوك لإستخدام هذا النوع من الفخاخ ، إنه قاس بلا داع |
Burdan Pasifik'e kadar, sadece bir kez değil defalarca, tuzak kurup avlanan adam mı? | Open Subtitles | الرجل الذي كان يصطاد ويضع الفخاخ من هنا حتى المحيط الهادي عدة مرات وليس مرة واحدة |
Eğer o tuzakları kurmaya vakti olduysa, mekanını gizlemek için de olmuştur. | Open Subtitles | وإذا تسنى له عمل تلك الفخاخ فسيمكنه أن يخفي مكان إقامته جيدًا |
Sersemletici silahlar, ağlar ve ayı tuzakları falan satın aldılar. | Open Subtitles | اشتروا بنادق التخدير وبعض الفخاخ والشباك |
İçgüdülerime uyup hayvanlar için tuzaklar kurmalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أتبع غريزتي وأضع الفخاخ لتلك الوحوش |
Bu yüzden aşağıdaki tuzaklardan uzak ve bir ayak uzunluğunda olan sapları üzerinde çiçekler gönderiyorlar. | Open Subtitles | فترسل أزهارها على جذوع بطول قدم بعيدة جداً عن الفخاخ بالأسفل. |
Orada kapan kullanmıyorsun değil mi? Çelik kapanlar? | Open Subtitles | انت لا تستخدم الفخاخ هل تستخد فخاخ معدن؟ |
Cipin alabildiği kadar ayı tuzağı ve ışık yükleyeceğim. | Open Subtitles | سأجلب لهم بعض الفخاخ والشعلات التي تستطيع حملها السيارة ال4×4 |
Bu tuzakların ilki karmaşıklığı itiraf etme konusundaki isteksizliktir. | TED | أول هذه الفخاخ هو التردد حول الإعتراف بالتعقيد. |
O domuz, tuzak fişeğini patlatmış Binbaşı, çünkü başka iz yok. | Open Subtitles | لابد أن يمر عبر أحد الفخاخ لأنة لا يوجد أى طريق أخر |
Naruto-kun, bu arada birkaç tuzak kurdum. | Open Subtitles | . ناروتو, لقد وضعت بعض الفخاخ للوقت الراهن |
tuzak kullanan bir Ninja'nın elleri de hayatta bu kadar temiz olamaz! | Open Subtitles | وكيد رجل يستخدم الفخاخ لن تكون يداه ابدا نظيفة |
- Üzgünüm Kaiba ama büyücümün gücü sonsuzdur. tuzak Kartlarının devreye girmesini önler. - Destem güvende. | Open Subtitles | اسف يا كيبا لكن مشعوذى له قدرات غير محدوده حيث يستطيع ايقاف كروت الفخاخ حتى الفيرس و تصبح كروتى بامان |
Biliyor musun, arkadaş olabilir, tuzakları görebilir, iki kişilik bisiklete binebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نكون شركاء نحمي بعضنا ونراقب الفخاخ |
Binlerce isyancı Birleşik Devletler askerlerine karşı saldırılar düzenliyor ve bubi tuzakları kuruyor. | Open Subtitles | يعتقد أن هناك متمردون بالألاف يعدون الدفاعات ويهاجمون القوات الأمريكية وينصبون الفخاخ |
Onlar tuzakları koruyorlar yani kendi tankları engel olmayacaktır. | Open Subtitles | وهي تغطي الفخاخ ذلك لن يعوق الدبابات الخاصة بهم. |
Hayat, böyle bir adama, türlü tuzaklar kurar. | Open Subtitles | إن طبيعة تنصب الفخاخ الرهيبة للرجال من هذا النوع |
Beyaz adamlar tuzaklar kurarak ve softball ligleri düzenleyerek etrafı işaretlediler. | Open Subtitles | لقد تم رصد الرجل الأبيض القريبة، وضع الفخاخ و تشكيل البطولات اللينة بين سلوفاكيا الملعب. |
Bekleyin, bu tuzaklardan neden kurtulmaya çalıştığımızı tekrar söyler misiniz? | Open Subtitles | انتظر، لماذا نحن سنتخلص من هذه الفخاخ مرة أخرى؟ |
Tüm yapmanız gereken bir kaç kapan kurmak. | Open Subtitles | لكن كل ما عليكم فعله هو تجهيز بعض الفخاخ. |
O lahdi açarken büyülü bir tuzağı tetiklemiş olmalıyız. | Open Subtitles | لابد من اننا سقطنا في نوع ما من الفخاخ السحرية عندما فتحنا الباب. |
Halkını nasıl bulacağını biliyorum. tuzakların yerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف طريق العودة لقومك، وأعرف مكان الفخاخ |
Evet. Kuralı epey oldu. Gidip kapanları kontrol edeyim. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، لقد مرّت مدّة، سأذهب لتفقّد الفخاخ. |
Bu tuzaklara halat atıcılarını, kavrayıcıları ve ağ tuzağını da dâhil edebiliriz. | Open Subtitles | وتشمل الفخاخ أخرى صانعو الحبال الأيادي، ونيترز |
Soğuk ve karlı Rusya'nın çelik tuzaklarından gelen son teknoloji kıllı leşini gösteriyor. | Open Subtitles | تلبس معطفا ذو حيوان ميت من الفخاخ الحديدية في روسيا |