Çok sıkı "kankayız." Bana kelebek dikiş öğretti. | Open Subtitles | نحن منسجمين جدا ً علمتني كيف أعمل غرزة الفراشه |
Kanatlarını çırpan küçük bir kelebek gibi... fırtına yaratacak. | Open Subtitles | مثل الفراشه الصغيره ترفرف أجنحتها و تصنع الأعاصير |
kelebek pastalarımı gördüklerinde o küçük çocukların yüzlerini görmeyi gerçekten çok seviyorum. | Open Subtitles | إنني حقا أحب النظره على وجه الأطفال الصغار عندما يرون واحده من كعكات الفراشه |
kelebek hareketimi böyle geliştirdim. | Open Subtitles | لقد ساعدتنى حقاً فى تحسين ركله الفراشه خاصتي! |
Butterfly Restoranı'nda şarkıcı. | Open Subtitles | هي مغنيه في صاله الفراشه |
- Bu da minik kelebeğin canını yakar. | Open Subtitles | وهذا ياذى الفراشه قليلا |
Evet, tam da kız işi kelebek dövmene hedef alırım. | Open Subtitles | أجل، سأصوبه على وشم الفراشه الفتاتي |
Aman Tanrım. İkimizde de aynı kelebek dövmesi var. | Open Subtitles | يا إلهي لدينا وشم الفراشه نفسه |
Biliyor musun bu kelebek pasta yapmayı öğrendiğim ilk pastaydı. | Open Subtitles | ...هل تعلمين ...أن كعكة الفراشه هذه كانت أول نوع تعلمت صنعه ؟ |
Yakında öğreneceksin, kelebek. | Open Subtitles | سوف تتعلم قريبا, ايها الفراشه |
Kozalasan bir kelebek gibidir. | Open Subtitles | إنه مثل الفراشه الصغيره |
kelebek etkisi. | Open Subtitles | فهذا هو تأثير الفراشه |
kelebek etkisi. | Open Subtitles | إنه تأثير الفراشه |
J.D., aşk kelebek gibidir. | Open Subtitles | -إن الحب مثل الفراشه |
Az önce bir kelebeğin üstüne işedim. | Open Subtitles | فقط قاعد اقلد الفراشه |