ويكيبيديا

    "الفراغ الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boşluğu
        
    • boşluk
        
    İnsanlık adına ne yaparsam yapayım, eski suçlarımın yarattığı boşluğu dolduramam. Open Subtitles لا يوجد أي مسعى إنساني يستطيع ملء الفراغ الذي تركته جرائمي
    Çenesiz bir insan azmanı olabilir ama asla benden geriye kalan boşluğu dolduramaz. Open Subtitles ربما يكون قمامة إنسانية بدون ذقن, ولكنه لن يملأ الفراغ, الذي تركته خلفي.
    Bir boşluğu doldurması gerekiyordu. Yani o boşluğu oğluyla doldurdu. Open Subtitles كان عليها أن تملأ الفراغ الذي بقلبها، لذا ملأته بابنها.
    Çünkü suya düşen hayallerinizden duyduğunuz boşluk, onlar için kurduğunuz hayallerle dolup taşar. Open Subtitles لان الفراغ الذي تشعر به .. من أحلامك الضائعة أنه ممتلئ أكثر بالأحلام التي تحلم . بها لهم
    Öyle bir boşluk ki, kalbimden daha büyük olana dek yayıldı. Open Subtitles الفراغ الذي إنتشر حتي أصبح أكبر من قلبي نفسه
    Bu gruplar yükseliyor çünkü hükümetin bıraktığı boşluğu dolduruyorlar. ve silahlı ve de politik olarak ortaya çıkıyorlar, şiddet mücadelesi ve yönetişimi sağlamakla bağlantılılar. TED فهي تصعد لأنها تملأ الفراغ الذي تتركه الحكومات، فهي تظهر من جهة عسكرية و سياسية، لتندمج في الصراع العنيف وتوفير الحكم.
    Bununla bir zamanlar ruhumun bulunduğu boşluğu dolduracağım. Open Subtitles أنا سأضع هذا في الفراغ الذي كان يوما ما روحــــــــــــي
    Hayatınızda ki boşluğu un, şeker, yumurta ve vanilyayla mı dolduruyorsunuz? Open Subtitles محاولة ملء الفراغ الذي بحياتكم بالطحين والسكر والبيض والفانيلا؟
    Senin sadece, hayatındaki bu boşluğu doldurman gerekiyor. Open Subtitles كل ما عليك هو ان تجد شيئا يملئ الفراغ الذي في حياتك
    Yaptığı her şey, sonuçta kalbinin içindeki boşluğu görmesini sağlamıştı. Onun kalbi, bir yok ediciye aitti yaratıcıya değil. Open Subtitles لرؤية مبلغ عمله كان أن يرى داخل ملكه الفراغ الذي قلب المدمرة ليس خالقا.
    Bıraktığı boşluğu biraz da olsa benim doldurmama izin verebilirsin. Open Subtitles يمكنك جعل حبيبك يملأ جزءاً من الفراغ الذي تركته
    Belki Dev ile aramızdaki boşluğu doldurmaman gerekirdi. Open Subtitles ربما لم يكن يتوجب عليكي ملئ الفراغ الذي بيني وبين ديف
    Bunu kanıtlar gibi buz, demin bıraktığımız boşluğu dolduruyor. Open Subtitles ولإثبات ذلك ، يجتاح الجليد الفراغ الذي تركناه خلفنا
    Savcının ölmesinden sonra, içimdeki boşluğu... kimse anlamayacak. Open Subtitles مع وفاة النائب العام لم يستطع أحد فهم الفراغ الذي بداخلي
    Min Sook, sen kalbimdeki boşluğu dolduran aşk kahvemsin. Open Subtitles لقد ملئتي الفراغ الذي في قلبي يا مين سوك مع قهوة الحب.
    Babasıyla yaşayan ve hayatındaki boşluğu kapatmak için bikini giyen her şeye atlayan sensin. Open Subtitles وانت تقدر ان تأخذ اي فتاة مرتدية ملابس ضيقة كي تبرر الفراغ الذي في حياتك
    Bir çeşit kapalı hacim gibi görünen aynı boşluk, diğer taraftan bakıldığında bir çeşit açık manzaraya dönüşüyor. TED بحيث أن نفس الفراغ الذي يبدو كنوع من الاشكال المغلقة، عندما ينظر إليه من الجانب الآخر يصبح نوعا من الصور الذهنية المفتوحة.
    Bu kadar boşluk hissedeceğimi tahmin etmezdim. Open Subtitles لم أكن أدرك مدى الفراغ الذي سأشعر به
    Ve Damon öldüğünde bıraktığı boşluk çok derin ve karanlıktı. Open Subtitles "ثم حين مات (دايمُن)" "اتّضح أن الفراغ الذي ملأه كان عميقًا جدًّا وحالكًا جدًّا"
    Hep hissettiğim o boşluk artık yok. Open Subtitles كأن الفراغ الذي كان لدي إختفى
    Bıraktıkları boşluk... Open Subtitles الفراغ الذي تركوه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد