tavuk dansını tekrar dinleyebilmem için telefonumu aramanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تتصلي بهاتفي النقال حتى أسمع أغنية الفرخة الراقصة مرة أخرى |
Öyle bir tavuk yapardı ki sanki eski ayakkabı, ıslak köpek, küflü peynir gibi... | Open Subtitles | ..... لقد كانت تطبخ الفرخة لها رائحة الحزاء القديم و تشبه الكلب المبتل... |
- Yumurta ve tavuk meselesi gibi. - Hayır, hiç de değil. | Open Subtitles | أنه مثل الفرخة والبيضة - لا، أنه ليس كذلك - |
tavuk yemek için uygun bir akşam değildi sanırım. | Open Subtitles | ربما لم تكن الفرخة عشاءًا مناسبًا |
Zil sesim tavuk dansı. | Open Subtitles | صوت رنين هاتفي رقصة الفرخة |