Nasıl hissettiğini anlıyorum, ama bu çocuğun ilk büyük fırsatı. | Open Subtitles | أعلم ما تشعرين به لكن هذه الفرصة الكبيرة الأولى للبنت |
Hayatım boyunca bir adamın sahip olabileceği o büyük fırsatı bekledim, ve sahip oldum. | Open Subtitles | طول حياتى, انتظرت الفرصة الكبيرة التى قد يحصل عليها رجل, وهذه فرصتى |
Meyer Lansky, Rothstein gibi sofistike bir gangster için çalışmanın Luciano ve kendisinin aradığı o büyük fırsat olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | ( ماير لانسكي ) يعلم ذلك العمل مع رجل عصابة راقي كـ ( روثستين ) إنها الفرصة الكبيرة التي هو و (لوتشيانو ) |
Meyer Lansky, Rothstein gibi sofistike bir gangster için çalışmanın Luciano ve kendisinin aradığı o büyük fırsat olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | ( ماير لانسكي ) يعلم ذلك العمل مع رجل عصابة راقي كـ ( روثستين ) إنها الفرصة الكبيرة التي هو و (لوتشيانو ) |
Bende onun için birkaç şey yaptım ve benimle tanışmak istediğini ve bu fırsatı değerlendirmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لذا ، قُمت بصنع بعض المشروعات له ومن ثم قال أنه يود مقابلتي بشكل شخصي وكانت لديه هذه الفرصة الكبيرة |
Bende onun için birkaç şey yaptım ve benimle tanışmak istediğini ve bu fırsatı değerlendirmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | بعدها قمت ببعض المشاريع له وبعدها قال أنه يريد أن يلتقي بي شخصيًا وأن لديه تلك الفرصة الكبيرة |