Son 24 saatteki iyi çalışman için sana teşekkür etme fırsatı bulamadım. | Open Subtitles | تعلمين أنني لم أملك الفرصة كي أشكرك لعملك الشاق طوال اليوم السابق |
Sana karşı neler hissettiğimi herkese anlatma fırsatı bulduğuma sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنني حظيت بهذه الفرصة كي أخبر الناس عن شعوري تجاهك |
Sana sadece işe başvurma fırsatı veriyorum. | Open Subtitles | أنا ببساطة أقدم لك الفرصة كي تجري مقابلة |
Sizce, eski okuluna bir prensin kolunda girme fırsatını kaçırır mı? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنها ستفوت الفرصة كي تضع يدها في ذراع الأمير؟ |
Ancak, o böyle şeyleri çok önemsiyor bu yüzden Leslie'ye takılma fırsatını es geçemem. | Open Subtitles | ومع ذلك، هي تهتم كثيراً بشأن سخافات كهذه ولهذا لا يمكنني أن أفوت هذه الفرصة كي أضايقها بهذا الشأن. |
Umarım kendine hayallerini yaşama şansını tanırsın. | Open Subtitles | وآمل أن تمنح نفسك الفرصة كي تحقق احلامك. |
Umarım kendine hayallerini yaşama şansını tanırsın. | Open Subtitles | وآمل أن تمنح نفسك الفرصة كي تحقق احلامك. |
Willis eğitime ara verilmesi sayesinde vücudu kendi inceleme fırsatı buldu. | Open Subtitles | توقف الدراسة أعطي ويليس الفرصة كي يبحث في الجسم بنفسه |
Onun basın sözcüsü olarak çalışma fırsatı yakaladım, ...ama ona hakkımda iyi şeyler söyleyecek birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لدي الفرصة كي أعمل متحدثًا صحفيًا عندها ولكني أحتاج شخصًا كي يتوسط من أجلي عندها |
Uzun süren bir gecikmeden sonra sizlere bunu söyleme fırsatı bulduğum için kendi adıma seviniyorum | Open Subtitles | لا يمكنني التعبير عن مدى سروري بهذه الفرصة كي أقول لكم جميعًا كلمة طال انتظارها |
Zaman her beceriksiz adama cesur bir savaşçı olma fırsatı verir. | Open Subtitles | الوقت يعرض على كل رجل الفرصة كي يصبح محارباً شجاعاً |
Ona teşekkür edebilme fırsatı vermek istedi. | Open Subtitles | أن يعطيني الفرصة كي أقدم شكري... ... له... |
İşte bu doğru bir şey yapma fırsatı. | Open Subtitles | وهذه هي الفرصة كي أصحح الأمور. |
Onunla konuşma fırsatı bulamadım. | Open Subtitles | لم تواتني الفرصة كي أتحدث معها |
Ve bana yaptığım hatayı düzeltme fırsatı tanıyor. | Open Subtitles | وهذا يمنحني الفرصة كي أصحح ذلك الخطأ. |
Bugün bana karşınızda konuşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لإعطائي الفرصة كي أحدثكم اليوم |
A) Dünyanın beni bu ayakkabılarla görme fırsatını kaçırmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | اولا لا يمكننا ان لا نمنح العالم الفرصة كي يرى قوامي في هذه الاحذية |
Sana hislerini gösterme fırsatını hak ediyorlar. | Open Subtitles | إنهما يستحقان الفرصة كي يظهرا مشاعرهما حيالك |
Eğer orada beni gerçekten duyduysan onlara kendilerini gösterme fırsatını verdiğimi anlardın. | Open Subtitles | -لو كنتِ سمعتِني حقًا لعلمتِ أنّي أعطيتهم الفرصة كي يتميّزوا |