| Birinin gelip kafamı fırına sokup sokmadığımı kontrol etmesi lazım. | Open Subtitles | شخص ما يَجِبُ أَنْ يُدقّقَ للرُؤية إذا رأسي في الفرنِ في أغلب الأحيان أكثرِ. |
| Bir kediyi fırına koyman, onu kurabiye yapmaz ! | Open Subtitles | أعني وَضْع قطّة في الفرنِ لايجعلمنهابسكويتَ! |
| Bir kediyi fırına koyman, onu kurabiye yapmaz! | Open Subtitles | أعني وَضْع قطّة في الفرنِ لايجعلمنهابسكويتَ! |
| Kedi bir fırının içinde yavrulayabilir,.. | Open Subtitles | أي قطّة يُمكنُ أَنْ تَأخُذَ هريراتَ في الفرنِ |
| Ben de başını fırının içinde görünce... | Open Subtitles | هنا أنت برأسكِ في الفرنِ. |
| "Yarın sabah altıda fırına koy." "Sabah"ın altı çizilmiş. | Open Subtitles | "ضِعْ في الفرنِ غداً في 6: 00 مساءً " "مساءً" مُؤَكَّدُ! |
| Sen otur, ben de şunu fırına koyayım. | Open Subtitles | إجلسْ بينما اضعه في الفرنِ. |