ويكيبيديا

    "الفضية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gümüş
        
    • gümüşten
        
    • gri
        
    • Gümüşayak
        
    • çatal bıçak
        
    • gümüşler
        
    • Çatal
        
    • gümüşü
        
    • gümüşleri
        
    gümüş sahillerin uğultusunun... ..deniz kabuklarından duyulduğu o diyardaki neşeye aşkın kanatlarıyla uçacağız. Open Subtitles حيث أصوات الشواطئ الفضية نسمع صداها في كل صدفة للمتعة التي ستعطيها الأرض
    Hey, gümüş Madalya veya onun herhangi bir şeyinden bahsetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن النجوم الفضية أو ما إلى ذلك
    İnsan dişi karşılığında yastığın altına gümüş şeyler koymaya başlamışlar. Open Subtitles للحصول على الأسنان البشرية كانوا يضعون العملات الفضية تحت الوسادات
    Size bu muhteşem, gümüş sularda sudaki yaşamın patlama bereketinin olduğunu söylemiştim. Open Subtitles ظننتك قلت هذه البحيرة الفضية الخلابة متفجرة من وفرة الحياة المائية فيها
    Ama merak etme, hemen sana meşhur gümüş dolar kreplerimden hazırlıyorum. Open Subtitles لكن لا تقلق، أنا أعد لك بعضاً من فطائري الفضية المشهورة
    Her yerde gümüş şamdanlar tüm masalarda ve tüm çiçeklerin içinde. Open Subtitles الشمعدانات الفضية في كل مكان على الطاولات ولابد من ترتيب الأزهار
    Ailenin, gümüş Zil Davası'na karışmasıyla ilgili çok şey söylendi. Open Subtitles لقد قيل الكثير من مشاركة عائلتك في حالة الأجراس الفضية.
    gümüş Halkalar konferans konuşmaların geçtiği yerdir. İnsanlar hobilerini birbirleriyle paylaşırlar. TED الدوائر الفضية عبارة عن مكالمات جماعية حيث يتحدث الناس عن الاهتمامات المشتركة
    Küçük bir kızken, dedem bana küçük gümüş cep saatini vermişti. TED عندما كنت طفلة صغيرة، أعطاني جدي ساعة جيبه الفضية الصغيرة.
    Yıllar önce, Bonica onları izlemişti, gümüş bir tulumda, büyük gözlüklerle, öncüsü oldukları numarayı yaparak - İnsan Güllesi. TED من عقود سبقت، كان بونيكا يشاهدهم يرتدون ملابس القفز الفضية والنظارات في العرض الذي ترودوه، الصاروخ البشري
    Hangisinden yana olacaksınız? gümüş Kaşık mı, yoksa Kavgacı mı? TED على من ستراهنون: الملعقة الفضية أم المشتبك؟
    gümüş uçlular, yüzgeçlerinin uçları beyaz olanlar, TED سمكة القرش الفضية هي واحدة مع حواف بيضاء على الزعانف،
    1992 Olimpiyatlarında İrlanda adına gümüş madalya kazanmış. Burada antrenman yapmış. Başkalarını eğitmiş. TED ربح الميدالية الفضية لإيرلندا في أوليمبياد ال1992 وهو يتمرن في هذه الفسحة ويمرن الاخرين.
    Cesur bir askerdi, gümüş savaş brövesi kazanmıştı. Open Subtitles لقد كان جنديا شجاعا, وقد ربح الميدالية الفضية فى الحرب
    İki adet gümüş dolar istiyorum. Open Subtitles بريان، أريد عملتين من الدولارات الفضية بالطبع يا جورج
    Cennetin altın merdivenler, arplar ve gümüş bulutlar olmadığını sana göstermek istiyorum. Open Subtitles أود أن اريك كيف هي الجنة لا السلالم الذهبية أو موسيقى القيثارة أو الغيوم الفضية
    Jack Amcanın bize getirdiği gümüş çaydanlığı al gel. Open Subtitles اجلبي لأمك إبريق الشاي الفضية التي عم جيك أعطانا
    Okuldayken atışta gümüş madalya kazandığını söyledin. Open Subtitles قلت بأنك قد ربحت الميدالية الفضية في مسابقة لاطلاق النار
    Atışta gümüş madalya almış bir adamın 8 cm mesafeden kendini kafasından vurabileceğini düşünürsün, değil mi? Open Subtitles تعتقد بأن شخصا ربح الميدالية الفضية في مسابقة للرمي يمكن أن يخطأ في أن يصيب نفسه في الرأس من على بعد ثلاث انشات ؟
    tatlı bayan, bir kavanoz alın. pirinç ve gümüşten daha iyi kavanoz yoktur. Open Subtitles سيدتي الجميلة، إشتري وعاءً. أفضل الأوعية النحاسية أو الفضية
    En önemlisi üyeleri tespit edip, metalik gri Honda Accord'u olanı bulmak. Open Subtitles الهدف من المهمة أن نعرف من الذي يقود سيارة الهوندا الاكورد الفضية
    Eğer Jimmy "Gümüşayak" oyundan çıkarsa, takımını eksik bırakması ölümcül darbe olur. Open Subtitles هذه ضربة قاتلة للقدم الفضية يترك الخط الجانبي للفريق ناقصاً
    çatal bıçak takımı çekmecesinden mi alacağım? Open Subtitles أجذب واحداً من درج الأواني الفضية ؟
    Yani mobilya ve diğer şeyler çiniler, gümüşler, kitaplar ve tablolar. Open Subtitles أعني الأثاث والأشياء الأخرى مثل أطقم الصيني، والأواني الفضية والكتب واللوحات
    Çatal bıçaklar lastikle toparlanıp baloncuklara sarılacak. Open Subtitles يجب تغليف الادوات الفضية بالمطاط ثم بالاكياس، هل فهمتما؟
    Bu ay işini bitirdiğim üçüncü gemi gümüşü bu. Open Subtitles إنها القطعة الثالثة من المجموعة الفضية لحطام السفينة التي سمعت عنها هذا الإسبوع
    Etrafta hafiyelik yapıyor. Muhtemelen gümüşleri aşırdığımı düşünüyor. Open Subtitles أتطفل في الخارج، ربما تظن أنني أسرق الآنية الفضية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد