| brunch iyi olur. | Open Subtitles | الفطور المتأخر ، الفطور المتأخر سيكون لطيفاً |
| Bugün bana "brunch" hakkındaki her şeyi öğretecektin. | Open Subtitles | ماهذا ؟ اليوم كان اليوم الذي تدرسني به عن الفطور المتأخر |
| Diyelim ki Pazar ve biz de bir çiftle brunch'a gitmek istedik. | Open Subtitles | ونريد أن نتناول الفطور المتأخر مع أحد |
| Tamam, tamam, tamam. Anladım. Kahvaltı için evimize misafir olacaklar ve kahvaltıya gelmeni bekliyorum. | Open Subtitles | حسنًا، حسنًا، فهمت، فهمت، حسنًا إنهما قادمان لتناول الفطور المتأخر وأتوقع وجودك هنا |
| Neden biraz susmuyorsun çünkü herkes senin kahvaltıya gitmek istediğini biliyor. | Open Subtitles | لما لا تنتظر لدقيقة أخرى لأن الكل يعرف أنك تريد الذهاب إلى الفطور المتأخر |
| Belki burada geç Kahvaltı yapabiliriz. Buradakiler tam o tipte insanlar. | Open Subtitles | ربما ، يمكننا تناول الفطور المتأخر هنا سيبدو مثل فطور متأخر مزدحم |
| brunch'ı çok severiz. O zaman bunu deneyelim. | Open Subtitles | نحن نحب تناول الفطور المتأخر لذا .. |
| Birlikte brunch yemişliğimiz var. | Open Subtitles | لقد كنا نتاول الفطور المتأخر سوياً |
| Yarın brunch için buluşalım. | Open Subtitles | -قابليني غداً على الفطور المتأخر |
| brunch'ı çok severim. | Open Subtitles | احب تناول الفطور المتأخر |
| brunch'a bayılırız! | Open Subtitles | نحن نحب الفطور المتأخر |
| Jess ve AJ ile kahvaltıya gitmeliydik. Biraz daha içerdim. | Open Subtitles | لم يكن ينبغي أن نذهب إلى الفطور المتأخر مع "جيس" و "اي جي"ْ |
| Anlamıyorum, neden sadece sen ve ben Kahvaltı yapamıyoruz. | Open Subtitles | انا لا أفهم لما لا نأكل الفطور المتأخر لوحدنا |