Bu kaybı atlatması için kızımıza yardım etmemiz gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب علينا مساعدة إبنتنا على تخطي هذا الفقدان ؟ |
Bu, ani yüzleri tanıma yetisi kaybı, insanların başına gelen bir durumdur. | TED | هذا الفقدان المفاجئ لقدرة تمييز الوجوه يحدث فعلا للأشخاص. |
Bu düşünceye göre büyük kütle kaybı ve eriyik kayanın yarattığı yağlayıcılık bir araya geldiğinde belki manto sorgucundan gelen ek bir itişle birlikte Hindistan'ın hızı iki katına çıkmış ve Avrasya'ya doğru itilmiştir. | Open Subtitles | حسب هذا المفهوم ، ذلك ، الفقدان الهائل في الكتلة المرتبط مع مفعول التشحيم ، الخاص بالصخور المنصهرة و أيضا ربما دفع إضافي من ، قبل ريشة الجبة |
Kayıp yenilenme, son başlangıç olur. | Open Subtitles | يتحول من الفقدان إلى التجديد , ينتهي لكي يبدأ. |
Ormandaki bütün yemek tarifleri Kayıp. | Open Subtitles | جاءتْ الوَصْفاتُ فوق الفقدان في جميع أنحاء الغابة. |
Bir kan testi eksik gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وكأن هناك بَعْض عملِ الدمِّ الفقدان هنا. |
ve anlamanı sağlıyacağım da Kaybetmenin ne demek olduğunu da öğreneceksin. | Open Subtitles | سوف أجعلك تفهم كيف هو شعور الفقدان. |
Şimdi kaybı feet olarak istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد الفقدان بالقدم |
Ben kaybı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم الفقدان |
Fakat yüksek miktarda kan kaybı... | Open Subtitles | لكن الفقدان الكبير للدم |
Kan kaybı dışında mı? | Open Subtitles | -تقصد غير الفقدان الهائل للدم؟ |
Yani bu Kayıp anormal değil bir sorun yok Daha sonra son rapor için seni tekrar ararım. | Open Subtitles | الفقدان امر طبيعى استمر واتصل بى فى حالة حدوث شئ |
Siz insanlar, hiçbiriniz Kayıp davaları bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | الجميع لا يعرفون الكثير عن اسباب الفقدان |
Böyle hırsızlıklar ihtiyaç, Kayıp ya da depresyon döneminde olur. | Open Subtitles | عادة ما يستثار النشل بنوع من الحاجة, أو الفقدان أو الإحباط |
Bilmiyorum ama kişisel eşyalarından sadece bir şey eksik. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، لكن هناك مادة واحدة الفقدان من تأثيراته الشخصية. |
Olayda eksik kalan bazı şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء آخر أنت ستجد الفقدان في هناك. |
Sadece bir tane eksik. | Open Subtitles | هناك الفقدان واحد فقط. |
Kaybetmenin ne olduğunu tabii ki bilmezsin. | Open Subtitles | لا تعرف شعور الفقدان. |
Kaybetmenin acısının verdiği deneyim... | Open Subtitles | معاناة ألم ذلك الفقدان... |