Aramızdan ayrılan merhum için bir kaç söylemek istiyorum. | Open Subtitles | الأن أود أن أقول بضع كلمات عن الفقيد العزيز |
Ben sadece müvekkilimle merhum kocanız arasında eskiye dayanan bir anlaşma olduğunu belirtmeye çalışıyorum. - Tamam. | Open Subtitles | أريد بكل بساطة الإشارة إلى وجود إلتزام مُسبق بين زوجكِ الفقيد و زبوني |
Bir de merhum için tütsü yakmak istiyormuş. | Open Subtitles | ويريد تقديم واجب العزاء في الفقيد |
Bu kurşun merhumun başından çıkarıldığında beyinde küçük bir parça kaldı. | Open Subtitles | عندما اُنتزِعَت هذه الرصاصة من رأس الفقيد جزيء صغيرة ترك في المخ |
Öyleyse, neden merhumun öldüğü gece evden erken çıktınız? | Open Subtitles | لذلك ، لماذا كنت بالقرب من منزل الفقيد مبكر هذه الليلة؟ |
Ama bana yakınlaşmak için, ya da Allah bilir başka ne amaçla Ölen kocamla ilgili kişisel detayları kullanman affedilir gibi değil. | Open Subtitles | ولكن استعمال تفاصيل ...الخصاة بزوجي الفقيد لتكون قريباً مني، أو ...الله يعلم لأي غرض هذا لا يُغفر |
İtalyan cenaze törenlerinde ziyaretçiler ölüyü görünce aileye para yardımı yapar. | Open Subtitles | حسنًا في الصّحوات الإيطاليّة، المُفتجّعون يهدوْن العائلة تبرّع بعدما يروا الفقيد. |
Kendisi, 1993 yılında bir test uçuşu sırasında talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden merhum Martin Jordan'ın oğlu. | Open Subtitles | إنّه ابن الفقيد (مارتن جوردن)، والذي قتل بإختبار الطيران المشؤوم عام 1993. |
Bir de merhum için tütsü yakmak istiyormuş. | Open Subtitles | ويريد تقديم واجب العزاء في الفقيد |
- Bildiğiniz gibi merhum arabama düştü. | Open Subtitles | -حسناً، بالواقع ، الفقيد... سقط على سيارتي... |
- Beni tanımıyorsunuz, efendim ama merhum Bay Tulkinghorn'un müşterisi ve iyi bir arkadaşıydım. | Open Subtitles | -أنتَ لا تعرفني، يا سيدي ، ولكنني كُنت زبون وصديق حميم للسيد (تلكنجهورن)، الفقيد. |
Kendisi, 1993 yılında bir test uçuşu sırasında talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden merhum Martin Jordan'ın oğlu. | Open Subtitles | إنّه ابن الفقيد (مارتن جوردن)، والذي قتل بإختبار الطيران المشؤوم عام 1993. |
Burada, merhum Profesör Stein için 15 yıldır çalıştığın yazıyor. | Open Subtitles | إذاً، مذكور هنا أنّك عملت لصالح الفقيد العزيز الأستاذ (ستاين) لـ15 عاماً. |
Vasiyetin resmi açıklanışı, genellikle merhumun cenazesinden sonra olur. | Open Subtitles | ...القراءه الرسميه للوصيه ستكون بعد جنازة الفقيد... |
Ölen kişiyi onurlandırmak için cinayet silahını bırakmak Ra's'ın geleneğidir. | Open Subtitles | من عادة (رأس) أن يترك سلاح القتل كتأبين لتشريف الفقيد. |
Belli ki Ölen adam senin arkadaşın ama benim arkadaşım... | Open Subtitles | جليًّا أن الفقيد كان صديقكم، لكن صديقي هذا... |
Ölen Feudal Lord'un yeri... | Open Subtitles | ... مقعد اللورد الإقطاعي الفقيد |
Çaresizlikle tekrar bir araya gelip, talihli ölüyü şereflendirelim. | Open Subtitles | ، ولنبتهج بيأس . ونكرم الفقيد المحظوظ |