- Düşünmüyorsan, konuşmasan iyi olur. - Temiz fincan, temiz fincan. | Open Subtitles | إذا لك تفكري، لا يجب أن تتكلمي فنجان نظيف، اغسل الفنجان |
fincan tabağının üzerinde iki paket şeker vardı. | TED | وعلى طبق الفنجان كان هنالك ظرفين من السكر |
Kahveyi bir elinle, fincanı ve tabağını diğer elinle tut. | Open Subtitles | أرفعي أبريق القهوة بيد واحدة و الفنجان و صحنه بالأخرى |
Şimdi dök fincanı çekmeden önce demliğin dik durduğundan emin ol. | Open Subtitles | الان أسكبي و تأكدي أن الأبريق منتصب قبل أن تبعدي الفنجان |
Bu bardak gibi sen de düşünce ve dedikodularla dolusun. | Open Subtitles | أنت مثل هذا الفنجان مليء بالأفكار المتضاربة |
Bu plastik fincanın bu kadar güçlü olduğunu bilmezdim. | TED | لم تكن لدي أي فكرة بأن هذا الفنجان بهذه القوة. |
fincanda parmak izi yok, ruj izi var. | Open Subtitles | لا يوجد بصمات على الفنجان , ولكن يوجد احمر شفاة ,انظر. |
fincan olsa, çarşaf altında fincan bulmaca oyununa benzerdi... | Open Subtitles | إذا كان لدينا فنجان .. سيكون هذا مثل لعبة اعثر على الفنجان في الشراشف |
"Bu bir fincan tekrar tekrar kullanılabilir" | TED | "يمكن استخدام هذا الفنجان مراراً وتكراراً " |
"Bu bir fincan bir şeyi çok kullanmak konusunda başkalarına ilham verebilir" | TED | "يمكن لهذا الفنجان إلهام الاخرين باستخدامه أيضا." |
"Bu bir fincan gezegeni korumaya yardımcı olur," | TED | "يساعد هذا الفنجان في حماية هذا الكوكب." |
Koca bir fincan şeker koymuşsun. Tadından anlıyorum. | Open Subtitles | -أنت تضعينه فى الفنجان كله , يمكننى تذوقه |
Mavi Çin fincanı hakkında herhangi bir şey hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين شيئاً عن الفنجان الصينى الأزرق ؟ |
fincanı tutup aynı kahve içer gibi konuşabilirim. | Open Subtitles | انظر, إني ممسك بهذا الفنجان كما تمسك انت فنجان القهوة ما الفرق؟ |
fincanı tanımıyor musunuz? | Open Subtitles | لا تعرفون الفنجان ؟ |
Evet, elindeki karton bardak aksini gösteriyor. | Open Subtitles | أجل ، لكن ذلك الفنجان الذي تلوّح بهِ ممزوج بحق. |
-Neden iki bardak bıraktın? | Open Subtitles | لمن الفنجان الثاني ؟ |
Mike'ın tıraş bıçağını kullandı. bardak altlığı kullanmayacağım. | Open Subtitles | أستخدمت شفرة (مايك) لن أستخدم طبق الفنجان |
Hâlâ fincanın üzerindeki kırmızı tırnaklarını görebiliyorum. | Open Subtitles | مازلت أستطيع رؤيت أظافرها ممسكه بهذا الفنجان |
- Tabağı fincanın üstüne koy, tamam mı? | Open Subtitles | ضعى الصحن فوق الفنجان ,حسناً ؟ |
Ama yine de masanın üzerinde duran fincanda ruj lekesi vardı. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك... كانت هناك آثار احمر شفاة على الفنجان على المائدة. |
Koku, fincanda ruj lekesi. | Open Subtitles | بارفان, احمر شفاه على الفنجان |
Bu küçük aparatı alıyorsun küçük aparatı sikik deliğe koyuyorsun, koyduğumun kapağını kapatıyorsun ve şu ibne düğmeye iki saniye basıyorsun amına koyayım. | Open Subtitles | ضع الفنجان اسفل الفتحة اغلق الغطاء اللعين اكبس الزر اللعين لثانيتين |
Bak, izle beni spastik herif. | Open Subtitles | حسنا راقبني تَأْخذُ الفنجان |