| Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar. | TED | يضع الكثير من الفنّانين كل مشاعرهم في فنِّهم. |
| Birçok önemli sanatçı ihtiyarlıklarına kadar yaşamayı başaramıyor. | Open Subtitles | الكثير مِن الفنّانين المهمّين لا يفهمون ذلك حتى فترة متأخرة من حياتهم |
| Göçebe bir sanatçının hayatı. | Open Subtitles | إنّها حياة الفنّانين المٌتجوّلين |
| Ancak pek çok sanatçının size Crumb gibi geniş bir yelpazede mastürbasyon olanağı verdiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | لكن لا أعتقد أن كثير من الفنّانين... قد يمنحوك إحتمالية كبيرة للإستمناء كما فعل (كرومب)، أتعلم ؟ |
| Tüm jenerasyonun o konserin şehre gelmesini beklediği sanatçılardan biri olmak istiyordu. | Open Subtitles | أنتَ تريد أن تكون واحداّ من هؤلاء الفنّانين الذين ينتظرهم كل جيل. وينتظرون هذه الحفلة لتُقام فى المدينة. |
| PA: sanatçılardan ve organizatörlerden oluşan bir heyettik ve kendimizi Filistin kültürüne, müziğine ve hikayelerine kaptırmıştık. | TED | "فيليب" : كنّا وفداً من الفنّانين والمنظّمين وقد انغمسنا في الثّقافة الفلسطينيّة موسيقاهم وقِصصهم |
| Düşünüyordum ki, birkaç genç sanatçı, sadece kendini göstermek için gecede çalabilirler. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر في شيءٍ ما، أعلمُ بعضًا من الفنّانين اليافعين لربّما يكونوا مستعدين للعزفِ في الحفلِ للدعايةِ فحسب. |
| Senin gibi sanatçı sapıklar Floransa'yı Gomorrah'ya çevirdi. | Open Subtitles | ،رجال كأمثالكم أنتم، الفنّانين المنحرفين (يحوّلون (فلورنسا) إلى (عمورة |