Fakat yirmi yıl içerisinde bu yeni demokrasi deneyimi eski dostlarımız Persler ile ölüm kalım savaşı verecekti. | Open Subtitles | ولكن بعد 20 عامًا، فإن هذه ،التجربة الديمقراطية الوليدة على وشك خوض صراع حياة أو موت مع أصدقائنا القدامى، الفُرس |
Bunlardan biri olan Persler'in hikayesi İskender'i kendine hayran bıraktı. | Open Subtitles | .. و أحد الأشياء التي بدأت تفتن الإسكندر كانت قصص الفُرس |
Ek olarak Persler Lidyalıların muhteşem icadını da aldı; | Open Subtitles | (بل التقط الفُرس أعظم ابتكار لـ(الليديين |
Persliler baş belası rakiplerine misilleme yapıyordu fakat aynı zamanda parayı da takip ediyorlardı çünkü Lidyalılar zengindi. | Open Subtitles | كان الفُرس يردّون هجمات على خصم مزعج، ولكنهم كانوا يسعون إلى المال أيضًا لأن الليديين كانوا أثرياء |
Leonidas'ı görmeye geldim Persliler savaşa hazırlanıyor diye uyarmaya. | Open Subtitles | أتيت للقاء (ليونيداس) لأحذّره من زحف قوّات الفُرس. |
- Tanrılar Persleri yaralayıp Yunanların moralini yükseltme fırsatı verdi. | Open Subtitles | الآلهة تمنحنا فرصة لجرح الفُرس وتقوية العزيمة اليونانيّة. |
Anlaşılan Persler Spartalılara reddemeyeceği bir teklif vermiş . | Open Subtitles | يبدو أن الفُرس عرضوا على (أسبرطة) شيئًا لا يمكنهم رفضه. |
Tanrılar, Persleri yaralamak ve Yunanlıların moralini yükseltmemiz için fırsat verdi. | Open Subtitles | -لقد أعطتنا الآلهة الفرصة لجرح الفُرس ، ورفع الروح المعنوية لليونان. |