ويكيبيديا

    "القادرة على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapabilecek
        
    • kişi sensin
        
    • yapabilirsin
        
    • kurtarabilirsin
        
    Hesaplamayı anlayabilecek veya teleskop yapabilecek tek tür biziz. TED نحن الكائنات الوحيدة القادرة على فهم علم التفاضل والتكامل أو بناء تيليسكوبات.
    Söylediğin şeyi yapabilecek bilim ya da tıbbi teknoloji yok. Open Subtitles ما أعنيه أنّ العلم و التقنيّات الطبّيّة القادرة على فعل ما تشير إليه غير موجودة
    Sorun büyüyü yapabilecek tek kişinin o olması. Open Subtitles المشكلة هي أنها الوحيدة القادرة على إلقاء التعويذة
    Ayrıca kardeşlerin birbirlerini öldürmelerine engel olabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles وأنتِ الوحيدة القادرة على منع أختيكِ من القتال مع بعضهم البعض طوال الوقت
    Haklısın. Bunu sadece sen yapabilirsin. Open Subtitles إنّكِ مُحقّة، أنتِ فحسب القادرة على ذلك.
    Gölgeler yine hareket ediyor. Onları bir tek sen kurtarabilirsin. Open Subtitles الظلال تتحرك مجددا أنتِ الوحيدة القادرة على حفظهم
    Tek yönlü valf yapabilecek kapasitesi olan tezgah, size göre saat 1 yönünde 30 metre ileride. Open Subtitles المعدات الوحيدة القادرة على إنتاج الصمام ذات الاتجاه الواحد تبعد 30 ياردة أمامك فى إتجاه الساعة الواحدة
    İkimiz de biliyoruz ki bunu yapabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles أنتِ وأنا كلانا نعلم أنكِ الوحيدة القادرة على ذلك
    Eğer sana söylemezse, başka bir yol bulmak zorunda kalacağız, bunu yapabilecek yegâne kişi de sensin. Open Subtitles حسنًا، إن لم يخبركِ، فسيتوجب علينا إيجاد وسيلة أخرى، وأنتِ وحدكِ القادرة على فعل هذا.
    Bunu yapabilecek kişi odur. Open Subtitles هي الوحيدة القادرة على الأمر إنّها تعرف ذخيرتنا الفنيّة.
    Yani ameliyatı yapabilecek tek yer Dükkan mı? Open Subtitles إذن، الورشة هي الوحيدة القادرة على إجراء الجراحة؟
    Büyüyü yapabilecek sadece sen varsın. O yüzden sana zarar veremem. Open Subtitles أنتِ الوحيدة القادرة على إجراء التعويذة، لذا لا يمكنني إيذاؤك
    Bunu yapabilecek olan sensin. Uzun süre gelmezsem siz gidin. Open Subtitles إنّك القادرة على ذلك، وإن تأخرت كثيرًا، اذهبوا فحسب.
    Ona sen yardım etmelisin. Bunu yapabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles عليك مساعدته، أنت الوحيدة القادرة على ذلك.
    Bunu yapabilecek tek kişi benim. Open Subtitles إنني الوحيدة القادرة على فعل هذا أسفه
    Kendimi kaybedersem, beni durdurabilecek tek kişi sensin. Open Subtitles , لكن لو فقدت السيطرة أنتِ الوحيدة القادرة على الاقتراب مني و ايقافي
    Sadece sen yapabilirsin. Open Subtitles إذا كنتِ تستطيعين فأنتِ الوحيدة القادرة على ذلك
    Hayatta kalamayan ben olursam diğerlerine yol göstermek zorundasın çünkü bunu ancak sen yapabilirsin. Open Subtitles وإن كنتُ مَن لن تتسنى له النجاة فسيكون عليك قيادة الآخرين للأمام، لأنك القادرة على ذلك.
    Onları bir tek sen kurtarabilirsin. Open Subtitles أنتِ الوحيدة القادرة على حفظهم
    Onun hayatını sadece sen kurtarabilirsin. Open Subtitles أنتِ الوحيدة القادرة على إنقاذ حياته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد