Bana yaptıkları şey yüzünden Sıçrayanlar gelirse bize ne olacak diye endişeleniyorsun. | Open Subtitles | أنت قلق حيال ماقد يحدث لنا اذا أتت القافزات بسبب مافعلته لي |
Sıçrayanlar söyledikleri kadar kötü saldıracak olursa bizimkiler onların döndüğüne sevinecektir. | Open Subtitles | اذا كان هجوم القافزات بقدر السوء اللذي يقولون سيكونون سعيدين بعدودتهم |
Önce Sıçrayanlar ve Mekanikler şimdi de bu insansı şeyler. | Open Subtitles | أولاً هذه القافزات و الآليات و الآن هذه الأشياء الروبوتيه |
Hem o Sıçrayanların sensorları 500, 600 kişilik insan gruplarını belirlemeye başladı. | Open Subtitles | و هذه القافزات ذوات الاستشعار الجوي قد بدأت باصطياد وحدات مكونة من 500 إلى 600 شخص |
O riske girip, Sıçrayanların dikkatini çekmeyi istemedim. | Open Subtitles | لم أظن أنه يستحق أن نستولي عليه و نجذب القافزات |
Şu anda o Sıçrayan ve Mekanik piçlerden kaç tane kaldı bilmiyorum ama daha öncekinden az olduğu kesin. | Open Subtitles | أنا لا أعلم عدد القافزات و الآلات التي تركها اللعينون و لكنهم أقل جداً مما كانوا |
Bu dünyada Sıçrayanları haklamaktan çok istediğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء أحبه أكثر على هذه الأرض من قتل القافزات |
- Güney Boston'u almışlar! - Sıçrayanlarla Mekanikler. | Open Subtitles | لقد حصلوا على بوسطن الجنوبية الآلات و القافزات |
Aynen gördüğümüz yiyecek dükkânlarındaki ve eczanelerdeki gibi burası da boştur ve Sıçrayanlar orayı sadece ellerinde tutuyordur. | Open Subtitles | تماما مثل محلات المواد الغذائية و الصيدليات التي رأيناها على الأرجح هي فارغة، و القافزات تراقبها فقط |
Doktor Glass, bundan birkaç yıl sonra Sıçrayanlar yok edildiğinde ya da ev dedikleri o iğrenç gezegene gönderildiklerinde sivillerin endişelerine kulak verilecektir. | Open Subtitles | د.جلاس بعد سنين قليلة من الآن عندما يتم محو كل القافزات أو تتم إعادتهم إلى كوكبهم البشع بلا شك |
Sıçrayanlar görüldükleri an ateş altına alınacaklar. | Open Subtitles | و من ثم إطلاق نار مستمر عند رؤية القافزات |
Şimdi, Sıçrayanlar odaya dalar veya dışarıda sizi yakalamak için çembere alırlarsa başaramazsınız. | Open Subtitles | اذا اقتحمت القافزات الغرفة أو أحاطتكم في الخارج ستفشلون |
Sıçrayanlar alanı iki kere taradılar zaten o yüzden bir süre de olsa güvendeyiz sanırım. | Open Subtitles | القافزات قامت بمسح المنطقة مرتين لذا نظن أننا في أمان لبعض الوقت |
Kendilerine has bir şekilde Sıçrayanlar bize değer veriyorlardı aslında. | Open Subtitles | بطريقة غريبة أظن أن القافزات كانوا يعتنون بنا |
Sıçrayanların görüş alanında olmadığınızı düşündüğünüzü biliyorum ama burada en azından devriyeler falan... | Open Subtitles | أعني أعلم أنكم تظنون أنكم بعيدون عن رادارات القافزات و كل شيء و لكن ألا يجب أن يكون هناك على الأقل دوريات |
Gözcüler Sıçrayanların geri çekildiğini söylüyor. | Open Subtitles | الراصدين يقولون لي أن القافزات تنسحب جميعها |
Sıçrayanların harekete geçme ihtimaline karşı birilerinin gözetlemesi gerek. | Open Subtitles | أحتاج عيوناً هناك في حال أن القافزات قررت التحرك |
Clayton Sıçrayan dostlarına çocuklarımızı güvende tuttuğunu söylemiştir. | Open Subtitles | كليتون أخبر أصدقاءه القافزات بأنه حصل على أطفالنا |
Şehir merkezindeki Sıçrayan sarayına saldırmak istediğinizi duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك تريد قيادة شاحنة مليئة بالمتفجرات لقصر القافزات وسط المدينة |
Odada kalan 6 adam da Sıçrayanları öldürür. | Open Subtitles | هذا يترك ستة رجال في الغرفة لقتل القافزات |
Senin planında, ilk yaptığınız şey Sıçrayanları uyandırmak. | Open Subtitles | و الآن مع خطتك أول شيء تفعله هو إيقاظ القافزات |
Clayton, Sıçrayanlarla bir anlaşma yapmış. | Open Subtitles | كليتون عقد صفقة مع القافزات أخبريني أنك لم تعلمي بذلك |
Sıçrayanlarla aynı yatağa girenlere hiç tahammülüm yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي صبر لأي شخص يتعامل مع القافزات |
Beni Sıçrayanlardan kurtardığın için sana hiç teşekkür etmemiştim. | Open Subtitles | ...لم أقل أبداً شكراً على على احضاري من القافزات |