ويكيبيديا

    "القبض عليها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tutuklandı
        
    • tutuklanmış
        
    • onu tutuklamak
        
    • yakalandı
        
    • ele
        
    • tutuklandığı
        
    Sorgulanmak için tutuklandı ve suçlamaları reddetti. TED فأُلقي القبض عليها للتحقيق، إلّا أنّها نفت التهم.
    Bir bilgisayar fabrikasını uçurmaya kalktı ama vuruldu ve tutuklandı Open Subtitles لقد حاولت تدمير مصنع كمبيوترات و لكنها اصيبت و تم القبض عليها
    Dört sene önce alkollü araç kullanırken bir evsize çarpmaktan tutuklanmış. Open Subtitles تم القبض عليها قبل أربع سنوات بعد أن اصطدمت برجل مشرد
    Sokakta hayatta kalmak için fuhuş yapmaktan tutuklanmış kaçak bir kadının, yaşayacak güvenli bir yere ihtiyacı vardı -- bu, bizim ona yardım edebileceğimiz bir şeydi. TED فتاة هاربه الذي ألقي القبض عليها تمارس الزنا لأجل أن تعيش تحتاج لمكان أمن لتسكن وتكبر فيه شيء يمكننا مساعدتها به.
    İyi de bu onu tutuklamak için yeterli bir kanıt sayılmaz. Open Subtitles أجل، ولكن تلك ليست بالأدلة الكافية لإلقاء القبض عليها
    O kontrolümüz dışında ve Avrupalılar onu tutuklamak istiyorlar. Open Subtitles انها خارج الشبكة، والسلطات الأوروبية تريد القبض عليها
    Belki de okyanus gidilecek yer değildir. Yani, bir sefer yakalandı. Open Subtitles ربما المحيط ليس الخيار الأفضل، أعني إنه تم القبض عليها من قبل
    Arkadaşı enselenmiş, polisle anlaşıp Carrie'yi ele vermiş. Open Subtitles صديقة كاري تم القاء القبض عليها وأقرّت بذنبها واعترفت حول كاري
    Sonra bir de tutuklandığı sıradaki davranışı. Open Subtitles ثم ,الطريقة الغريبة التى تصرفت بها عند القبض عليها
    tutuklandı, geri döndüğünde sesini yitirmişti. Open Subtitles لقد تم إلقاء القبض عليها, و قد خسرت صوتها بمجرد عودتها إلى هنا
    Ulu orta çıplaklıktan tutuklandı. Open Subtitles نحن ألقينا القبض عليها بتهمه الظهور المخل بالأدب
    Dün gece cinayetten tutuklandı. Open Subtitles لقد تم القبض عليها الليلة الماضية فى جريمة قتل.
    Uyuşturucu yüzünden defalarca tutuklanmış. Onları ört bas ettin. Open Subtitles ألقى القبض عليها كثيرا معظمهم بسبب المخدرات
    Sana yardım ettiği için, İç Güvenlik tarafından tutuklanmış... Open Subtitles لقد أًُلقي القبض عليها من وكالة الأمن القومي
    Ölmeden önce eroin satmaktan iki kere tutuklanmış. Open Subtitles حسناً ، قبل موتها تم القبض عليها مرتين بسبب تجارتها في الهيروين
    Kaçak durumda ve Avrupalı otoriteler onu tutuklamak istiyor. Open Subtitles انها خارج القضبان، والسلطات الاوروبية تريد القبض عليها
    O benim kahramanım, ama sen onu tutuklamak istiyorsun. Open Subtitles انا احترمها. ولكن انت تريد القبض عليها
    Ve bulduğunda, onu tutuklamak için orada olacağım. Open Subtitles " إذا يستطيع فعل هذا ، فسيستطيع إيجاد " كين وعندما يفعل ، سأكون هُناك لألقي القبض عليها
    Ajan Lindsey Farris bir iz sürme operasyonundayken yakalandı. Open Subtitles العميلة ليندسي فاريس تم القبض عليها اثناء احد عمليات المراقبة
    İmparatorluk ordusu tarafından yakalandı. Open Subtitles تمّ القبض عليها من قِبل الجيش الإمبراطوري.
    yakalandı ve bizim gibi olanlarla birlikte orada çalışıyor. Open Subtitles لقد تم القبض عليها و وُضعت في الخدمة مع عدد لا يُحصى من الآخرين مثلنا.
    Adamlarına söyle kız tehlikeli ve silahlı. Ama canlı ele geçirilecek. Open Subtitles أخبر رجالك أنّ مسلّحة وخطيرة، لكن يجب القبض عليها حيّة
    Sonra istilacı güçler tarafından ele geçirildi seni karanlık yola sürüklemek isteyen güçler... Open Subtitles ثم تم القبض عليها من قبل قوة غازية طوعت لتحويلك للطريقة المظلمة
    Sekiz yaşımdayken uyuşturucudan tutuklandığı için annemden koparıldım. Open Subtitles عندما كنت في الثامنة، كنت قد أُخِذْت بعيداً عن أمي، عندما أُلقي القبض عليها بسبب المخدرات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد