eski kız arkadaşlarının fotoğraflarını da gördüm. İtiraf et gitsin. | Open Subtitles | بحقك ، لقد رأيت صوراً لحبيباتك القديمات اعترف بالأمر فحسب |
Tüm eski kız arkadaşlarımın aynı partiye gelmesinin ihtimali nedir? | Open Subtitles | ما احتمالات أن تظهر كل حبيباتي القديمات في نفس الحفلة؟ |
Daha sonra da eski kız arkadaşları ve ilişkide olanları elemelisin, | Open Subtitles | و بعدها يجب عليك ان تخرج من الحساب صديقاتك القديمات و اقاربك |
Ama Zeta Beta efsanesini, eski ve ölmüş olan kardeşlerimizden dinlemeden nasıl öğrenebiliriz ki? | Open Subtitles | لكن ماهي أفضل طريقة للتعلّم بشأن تراث زيتا بيتا من التحدث مع بعض الأخوات القديمات الميتات ؟ |
Ben kendi adıma, eski Roma'nın kadınlarının bir grup şirret orospu olduklarından şüpheleniyorum. | Open Subtitles | عن نفسي أظن ان نساء روما القديمات كَانوا حزمة عاهراتِ وسافلات. |
Her baktığımda kitaptan fırlayıp çıkmış eski kafalı hatunlar gibi duruyorlar. | Open Subtitles | أنهم أشبة بالوغدات القديمات الخارجات من الكتاب |
eski bir arkadaşıma inanılmaz derecede benziyorsunuz. | Open Subtitles | التشابه بينك وبين إحدى صديقاتي القديمات عجيب جدًا |
eski sevgililerinden biriyle sahte bir randevu ayarla. | Open Subtitles | فقط دبر لك موعد مزيف مع احدى صديقاتك القديمات |
Tüm eski sevgililerine ve Domuz Hanım oyuncağına sorabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع سؤال إي من صديقاته القديمات أو دمية الخنزير في طفولته |
Ama şunu dinle... Tüm eski kız arkadaşları da oradaydı. | Open Subtitles | واسمعِ هذا كل حبيباته القديمات كُنَّ هناك أيضًا |
Serena, eski bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum Diana Payne. | Open Subtitles | سيرينا ، أود أن تقابلي --إحدى صديقاتي العزيزات القديمات (دايانا بين) |
eski hallerini geri istiyoruz. | Open Subtitles | نريد عودة زوجاتنا القديمات |
Babamın eski kırıklarından. "eski" kısmının altını çiziyorum. | Open Subtitles | -إحدى عشيقات والدي القديمات |
Evet. Kayla Reed'in eski gözdelerinden biri; | Open Subtitles | (كايلا) تكون إحدى حبيبات (ريد) القديمات... |
Dave'in eski bir arkadaşı. | Open Subtitles | إنّها إحدى صديقات (دايف) القديمات. |