Banyo yaparken genellikle sevdiğim eski şarkılardan bir potpuri söylerim. | Open Subtitles | عادةً أغنى مزيجاً من المنوعات القديمة عندما أكون فى الحمام |
Bu, modern adli tıptan önceki zamanlarda eski davalarda olan bir şey. | Open Subtitles | هذا ما يحدث أحياناً مع القضايا القديمة عندما تسبق الطب الشرعي الحديث. |
Evet, eski günlerde. İnsanlar biftek yediğinde, şampanya içtiklerinde ve müzik müzik! | Open Subtitles | نعم في الأيام القديمة عندما كان الناس يأكلون اللحم ويشربون الشمبانيا والموسيقى |
eski okul kameralarını hatırlarsınız, hani bir fotoğraf çekerken odaklamak gerekenler, hatırladınız mı? | TED | هل تذكرون كاميرات التصوير القديمة عندما تلتقط صورة، في الحقيقة يجب أن تركز في التصوير، أليس كذلك؟ |
Sonra bir de "Orada Olmalıydın İçiçi"leri var. eski günlerden konuşmaya bayılırlar, esrarın ot sayıldığı zamanlar. | Open Subtitles | يحبون التحدث عن الأيام القديمة عندما كان الحشيش عشب |
Durmadan içiyordu eski eşkiyalık günlerinden söz ediyordu. | Open Subtitles | يجب أن تلحق به لقد بدأ يشرب كثيراً في الآونة الأخيرة ويتحدث عن ذكرياته القديمة عندما كان قاطع طريق |
Ama eski Amerikan filmlerinde şoförün yola bakmadan aracı sürmesinden hoşlanmam. | Open Subtitles | لكني أكرهه في الأفلام القديمة عندما السائق لا يراقب الطريق |
Ama eski Amerikan filmlerinde şoförün yola bakmadan aracı sürmesinden hoşlanmam. | Open Subtitles | لكني أكرهه في الأفلام القديمة عندما السائق لا يراقب الطريق |
Burada genç girişimci neslin eski "Hayat eline limon tutuşturursa, limonata yap" atasözünü uyguladığı tipik bir Bethesda köşesindeyiz. | Open Subtitles | ها نحن ذا في زاوية حيث سيثبت :الجيل الجديد المقولة القديمة عندما تقدم لك الحياة الليمون" "فاصنع عصير الليمون |
Hatırlıyor musun eski çizgi filmlerde insanlar gerçekten acıktıklarında diğer insanlar yiyecek gibi gözükür ya? | Open Subtitles | تعرف، في الرسوم المتحركة القديمة عندما يجوع الناس ويحسبون أنّ مظهر الآخرين يبدو كطعام |
Biraz terleme ve kas gücü söz konusu olunca, eski moda sorun değil. | Open Subtitles | ليس هناك عيب فى المدرسة القديمة ... عندما تؤدى إلى صحة و عضلات |
Gördüğünüz gibi, eski günlerde hastalarla ilgili her şeyi bildiğimiz zamanlarda kararları sizi hiç şaşırtmazdı. | Open Subtitles | هل تري ذلك،في الايام القديمة عندما نعرف كل شئ عن المريض قرارتهم لا تفاجئنا علي الاطلاق |
Bütün bunların hepsi benim eski hayatımdan, aptalca kendi işimi kurmaya çalışmamdan önce kazandığım paradan kalanlar. | Open Subtitles | كل هذه الأشياء من حياتي القديمة عندما كنتُ أجني المال قبل أن أقرر بغباء أن أعمل لوحدي |
İnsanların, evlerine geldiklerinde eski alışkanlıklarına dönme eğilimi vardır. | Open Subtitles | الناس لديهم ميل إلى الوقوع في الأنماط القديمة عندما يذهبون إلى البيت |
Aynı zamanda, yine eski Roma'da, Demosthenes konuştuğunda, dinleyenler birbirlerine dönüp, "İyi konuşma", demezlermiş. | TED | لكن قيل أنه في اليونان القديمة عندما تحدث ديموسينس الى الحضور، يلتفت الناس الى بعضهم البعض ولا يقولوا "حديث عظيم." |
Size öğretebilirim, hem de eski İspanya usulü, duyarlı ve erotik bir danstır. | Open Subtitles | ذلك الحين سوف أعلمك على القيام بذلك كما تم القيام بها في إسبانيا القديمة عندما كانت تعرف باسم تشيكا وهذا يعني، مع اندفاعة، الحسي المثيرة |
Jerry'e hayatının en süper gecesini yaşatıp eski hayatından vazgeçmekle hata yaptığını anlamasını sağlayacağım. | Open Subtitles | سوف أجعل جيري يدرك أنه كان على خطأ عندما تخلى عن حياته القديمة عندما سآخذه في أروع ليلة على الإطلاق و تحسبا لأروع الليالي على الإطلاق |
Giderken ona eski arabamı verdim. | Open Subtitles | أعطيته سيّارتي القديمة عندما غادر. |
- Tabii ki. Çocukluğumuzdan kalma eski gizli casusluk yüzüğü. | Open Subtitles | انه حلقة السيفرة القديمة عندما كنا صغار |
Jimmy'nin, benim ve Natesville on numarasının arasına girdiği eski günlerdeki gibi değil. | Open Subtitles | ليس مثل تلك الأيام القديمة عندما وقف (جيمي) بيني و بين مثيرة "ناتسفيل". |