ويكيبيديا

    "القديم في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • deki eski
        
    • daki eski
        
    • eski bir
        
    • de eski
        
    • teki eski
        
    • ndaki eski
        
    • taki eski
        
    Bu, elle yazılmış bir tabela ve Brooklyn'deki eski mahallemde bir kaç yıl önce bir aile pastanesinde görülmüştü. TED هذه علامة مكتوبة يدويا ظهرت في مخبز صغير في حيي القديم في بروكلين قبل بضع سنوات.
    Kriminal'deki eski patronum için bir iş yaptığımı söylerim ona. Open Subtitles سأخبره أنني أبحث في أمر ما لرئيسي القديم في محكمة الجنايات
    Sorduğum için kusura bakma. O zaman Moskova'daki eski arkadaşlarımıza giderim. Open Subtitles انا فقط سوف اذهب الى صديقي القديم في موسكو وافعلها مثل ذلك
    Indiana'daki eski evim şimdi metamfetamin laboratuarı oldu. Open Subtitles منزلي القديم في أنديانا أصبح مختبراً للمخدرات
    Jüri emirleri uygulayan eski bir askeri görecektir. Open Subtitles المحلفون سوف يرون الجندي القديم في طريقه للقيادة
    El salladığım kişinin de eski futbol koçum olmadığı da ortaya çıktı. Open Subtitles وتبيّن أن الشخص الذي لوحت إليه لم يكن مدربي القديم في كرة الفدم
    Catskills'teki eski evimize. Open Subtitles ''إلى منزلنا القديم في ''كاتسكيل.
    İnşallah. Beceremezsem, Susam Sokağı'ndaki eski işime dönmem gerekecek. Open Subtitles آمل ذلك، لانه اذا فشلت سوف اعود الى عملي القديم في شركة الكهربائيات
    MVD'deki eski müdürümle görüştüm. Open Subtitles لقد تحدثت بالفعل إلى المشرف القديم في مفد.
    Standartlar o kadar çok değişti ki South Beach'deki eski mahallem, akıtma sisteminde sorun olan caddelerin bakım zamanı geldiğinde, onu genişletip kaldırımımızın yarısını almak zorunda kalıyorlardı, çünkü standartlar daha genişti. TED اختلفت المقاييس لدرجة أن جاري القديم في الشاطئ الجنوبي، حينما أرادوا إصلاح الطرق التي لا تجف بسرعة بعد الأمطار، زادوا من عرض الطريق ليشمل نصف المساحة المخصصة للمشي، لأن المواصفات تنص على شوارع أعرض.
    Adam'ın Brooklyn'deki eski evine taşındım. Open Subtitles لقد أنتقلت إلى مكان آدام القديم ... في مرتفعات بروسبكت أنه جيد حقاً
    Yani, herneyse, arabama bindim ve Pilsen'deki eski evime gittim. Open Subtitles لذا، على أي حال، دخلت في سيارتي وقُدت إلى منزلي القديم في "بيلسن"
    Ve arabayı Pilsen'deki eski evime sürdüm. Open Subtitles "وقدت السيارة إلى منزلي القديم في "بيلسن
    Taypei'deki eski bir adres var elimde. Open Subtitles عندي عنوانه القديم في تايبيه
    O ve sen Watson'un West Village'daki eski hastanesinde çalıştınız. Open Subtitles في مشفى واتسون القديم في القرية الغربية.
    Öyle değil mi? Stüdyo bir daire tutmaktansa, veya altı ya da yedi farklı daire kiralamaktansa, Elizabeth Taylor'ın Malibu'daki eski evini çok daha ucuza kiralamışlardı. TED و قرروا أنه بدلاً من أن يكون لديهم ستوديو, و ست أو سبع شقق, كان أرخص عليهم أن يستأجروا بيت إليزابيث تايلور القديم في ماليبو.
    Jüri mirlere yürüyen eski bir askeri görecektir. Open Subtitles المحلفون سوف يرون الجندي القديم في طريقه للقيادة
    BANA, KAFATASINDA 15 SANTİMLİK BİR ÇUBUK OLAN ESKİ BİR DOSTUMUZUN CESEDİNİ GÖSTERDİLER. Open Subtitles لقد عرضوا عليّ جثة صديقنا القديم في رأسه نصل 6 بوصة مثبت في جمجمته
    Şehirden ayrılıp, kırsalda eski bir ev alıyorsun evi tamir ediyorsun ki böylece büyük yemekler verirsin. Open Subtitles مغادرة المدينة، وشراء البيت القديم في البلدة وتجديده حتى يتمكن من تناول وجبة عشاء كبيرة
    Bugün Montreal'de eski tarih profesörü olarak çalışıyor." Open Subtitles *وهو الآن أستاذ في التاريخ القديم* *في مونتريال*
    Penfro Street'teki eski köprüde. Open Subtitles " هناك الجسر القديم في شارع " بنفرو
    Buldum. Quincy Sokağı'ndaki eski evimizde. Open Subtitles -وجدتُها في بيتنا القديم في شارع (كونسي ).
    Belki? Bazen Vegas'taki eski ev arkadaşından bahsederdi. Open Subtitles أحيانا تحدّث له عن شريك غرفته القديم في فيغاس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد