Woody, Boston'dan eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | أوه , حسناً أيها المستعمون هذا صديقي القديم من مدنية بوسطن |
- Bu Alabama'dan eski bir dostum. | Open Subtitles | هذا صديقى القديم من ألاباما |
Sizleri Exetar'dan eski bir dostumla tanıştırayım. | Open Subtitles | أريدكم أن تقابلوا زميلي القديم من جامعة (إكستر) |
İnterpol'den eski arkadaşların olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون صديقك القديم من الشرطة الدولية |
CIA'den eski dostumuz Memur Snyder kayıkhaneye gidiyor. | Open Subtitles | صديقنا القديم من الاستخبارات المركزية الضابط (سنايدر) في طريقه إلى غرفة الاستجواب |
Baylar, güzel sanatların tarihi bir temsilcisi olan tuval üzerine bir resmin diyarına gidiyoruz. | Open Subtitles | أيها السادة نحن ندخل مملكة من الفن القديم من الرسم على القماش |
Brezilya'dan eski bir arkadaşım seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | صديقي القديم من (البرازيل) يريد إلقاء التّحيّة. |
- Bu Alabama'dan eski bir dostum. | Open Subtitles | (هذا صديقي القديم من (ألاباما |
Böylesine yerleşik, tarihi bir aile demek istemiştim. | Open Subtitles | أعني مثل هذا المؤسس القديم من العائلة, معنى من التاريخ |
Buraya, böyle tarihi bir yere gelmek de insana dünyada her şeyin yolunda olduğunu düşündürüyor. | Open Subtitles | -واتيت إلى هنا إلى هذا المكان القديم من الممكن القول إنه الأفضل في العالم |