Kazandığın bazı davalar gece uyumana yardım eder, bazıları da seni uyutmaz. | Open Subtitles | هنالك بعض القضايا التي تكسبينها تساعدكِ على النوم وأخرى تصيبك بالأرق .. |
Fiziksel olarak bulunmam gereken çok olay çözdük. | Open Subtitles | لقد حظينا بالكثير من القضايا التي تطلبت وجودي هُناك |
Dosya üzerinde çalışan dedektiflerden birisi Jake'in ifadesi hakkında benimle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | واحد من القضايا التي يحقق بها يود أن يتحدث إليّ بخصوص شهادة (جاك) |
Bunlar, mühendislerimizi, tasarımcılarımızı, iş adamlarımızı, girişimcilerimizi, yüzleşmeleri için eğitmemiz gereken konular. | TED | هذه هي القضايا التي يجب أن نمرن المهندسين, المصممين, رجال الأعمال, والمقاولين لدينا ليتعاملوا معها. |
Ve onlar için önemli olan konuları, geliştirdiğimiz oyuna dahil etmeye ne kadar çalıştığımızı görebilirsiniz. | TED | وبإمكانكم أن تروا كيف كنا متعبين في جمع القضايا التي تشكل مشكلة بالنسبة لهن في هذه اللعبة التي صممناها. |
Grant ölüyor ve üzerinde çalıştıkları tüm dosyalar mahkemeye saçılıyor. | Open Subtitles | قرانت يموت,القضايا التي يعملون عليها ترمى خارج المحكمة |
Polisken baktığı vakaları inceledim. | Open Subtitles | درست القضايا التي عمل عليها عمدما كان شرطيا |
Nerede çalıştığını, hangi okula gittiğini, hangi davaları kazandığını öğren. | Open Subtitles | إكتشف أين كان يعمل .و ما المدرسة التي ذهب لها و ما القضايا التي ربحها. |
Geleneksel araçlarla çözülemeyen davalar | Open Subtitles | القضايا التي لا يمكن حلها بالوسائل التقليدية |
Eğer gitmiş olsaydın üzerinde çalıştığın hangi davalar vardı? | Open Subtitles | لو أنّكِ ذهبتِ، ما نوع القضايا التي كنتِ ستعملين عليها؟ |
Elimdeki davalar kapandı, suçlular kodesi boyladı. | Open Subtitles | القضايا التي عملت عليها , جميعها أغلقت وذهب السارقون للسجن |
Fiziksel olarak bulunmam gereken çok olay çözdük. | Open Subtitles | لقد حظينا بالكثير من القضايا التي تطلبت وجودي هُناك |
Dosya üzerinde çalışan dedektiflerden birisi Jake'in ifadesi hakkında benimle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | واحد من القضايا التي يحقق بها يود أن يتحدث إليّ بخصوص شهادة (جاك) |
Gündeme getirmek istediğim konular, topluma her zaman ayna tutmak istediğim ve öfke seviyemi giderek artıran problemlerdi. | TED | القضايا التي كنت داىما أرغب في طرحها لقد أردت دائماً حمل مرآة للمجتمع لقد كان الدافع وراء كل ذلك هو الغضب. |
Yani demokratik bir toplumda uğraşmanız gereken konular, Çin'de uğraşmak zorunda olmadığınız konulardır. | TED | لذا القضايا التي عليكم التعامل معها في مجتمع ديمقراطي هي قضايا مختلفة عن الصين. |
Mutat haber konularına insancıl bir yüz ekliyordu ve bu olmaksızın tüm konular soyut ideolojik veya küresel etkisi bakımından anıtsal görünebiliyordu. | TED | إنها تضع البشر في مواجهة القضايا التي تبدو من على البعد تجريدية أو إيديلوجية أو أثرية في تأثيرها العالمي. |
Ailelerimizin 20.yüzyılda çözmeye çalıştıkları problemleri düşünürseniz, ırkçılık, ya da cinsiyetçilik gibi konuları, ya da bu yüzyılda savaştığımız homofobi konusunu, bunlar zor konular. | TED | إذا كنت تفكر في القضايا التي حاول آبائنا حلها في القرن العشرين، قضايا مثل العنصرية أو التمييز على أساس الجنس، او موضع قتال هذا القرن، الخوف من المثلية، تلك قضايا صعبة. |
Bu, birlikte çalıştığımız son dosyalar olabilir. | Open Subtitles | لعلها إحدى آخر القضايا التي سنعمل عليها معاً |
Benim çözemediğim vakaları çözebileceğini mi düşünüyor? | Open Subtitles | أتعتقد أن بإمكانها أن تحل القضايا التي لم استطع حلها ؟ |
- Yani? Yani, hangi davaları seçeceğime ben karar veririm. | Open Subtitles | أعْني تحصل على رأي في . القضايا التي اخترتها |