Bu yabani kediler hızlı, vahşi ve etçil avcılardı. | TED | كانت هذه القطط البرية صيادين سريعين وشرسين ومن آكلي اللحوم. |
Esas farkları, eski yabani kediler daha kaslıydı, çizgili postları vardı, insanlara ve diğer kedilere karşı daha az arkadaş canlısıydılar. | TED | مع اختلافات رئيسية تتمثل في أن القطط البرية كانت ذات عضلات أكثر، وكان لديها فرو مخطط، وكانت أقل اجتماعية تجاه القطط الأخرى والبشر. |
yabani kediler yemek saatlerinde, insanların ve kedilerin varlığını tolere etmeyi öğrendikçe çiftçiler de, ücretsiz yardımları karşılığında kedileri tolere ettiler. | TED | وكما تعلمت القطط البرية تحمُّل وجود البشر والقطط الأخرى أثناء تناول الطعام، نحن نعتقد أن المزارعين أيضًا قد تحملوا وجود القطط في مقابل القضاء على القوارض. |
Ben ve karım aramızda, sadece bir ağaçla bir çift yaban kedisi gibi kavga ederdik. | Open Subtitles | أنا وزوجتي أعتدنا العراك مثل زوجين من القطط البرية مع شجرة واحدة فقط بيننا |
Evet.İkinizin benim dikkatimi, çekmek için iki yaban kedisi gibi dövüşmeniz çok garip. | Open Subtitles | هذا حقا غريب تتقاتلون مثل القطط البرية |
O aslında bir yaban kedisi. Babamın ilk avı. | Open Subtitles | انه من القطط البرية اول من قتله والدي |
vahşi Afrika kedilerinden geliyorlar. | Open Subtitles | هي تنحدر من سلالة القطط البرية الافريقية |
Yani onlara "Kediler vahşi kedilerle benzerlik gösterir, | TED | فإذا قلت لهم، القطط تشبه القطط البرية. |
Hem avcı, hem de av oldukları için türlerinin devamı bugün hâlâ vahşi ve evcil kedilerde gözlemlediğimiz yaşamsal önemdeki içgüdüsel davranışlara bağlıdır. | TED | وكلاً من المفترس والفريسة، تعتمد في بقاء أنواعها على سلوك فطري غريزي. وهذا الذي نلاحظه في هذه الأيام سواء في القطط البرية أو المنزلية. |