| Bandricka Avrupa'nın keşfedilmemiş birkaç köşesinden biridir. | Open Subtitles | ان فتدق باندريكا هو واحد من الزوايا القليلة التى لم تُكتشف فى اوروبا |
| Özgür mü? Burada seninle geçirebildiğim birkaç saat benim özgürlüğümdür. | Open Subtitles | إن الساعات القليلة التى أقضيها معك هنا ، هذه هى حريتى |
| Doğal olarak, annemin anısı... ..ve bize yaşattığı birkaç mutlu anı hatırlamak için. | Open Subtitles | تلك المُتعلّقة بأُمّى بالطبع وباللحظات الدافئة القليلة التى عرفناها معها |
| Bu birkaç fotoğraftan herkesi şaşkına çeviren büyük bir sonuç çıkardık. | Open Subtitles | لذا اصبح لدينا محصلة نهائية أذهلت كل شخص من تلك الصور القليلة التى حصلنا عليها |
| - Birlikte geçirdiğimiz o birkaç gün var ya... | Open Subtitles | تلك الأيام القليلة التى أمضيناها معاً مؤخراً |
| Bu, binadan geriye kalan birkaç fotoğraftan biridir. | Open Subtitles | هذه واحدة من الصور القليلة التى بقيت للبيت نفسه |
| Ki bu seni gerçekten öldürebilecek birkaç zehirden birisi. | Open Subtitles | وتلك أحد الأوضاع القليلة التى قد تقتلكِ حقاً |
| Daha önce hiç kimseyle bu kadar çok zaman geçirmedim. Birlikte geçirdiğimiz bu birkaç günde bile-- | Open Subtitles | حتى هذه المرات القليلة التى قضيناها معا احسست انها ... |
| Adın bildiğim birkaç şeyden biri. | Open Subtitles | -اسمك هو أحد الأشياء القليلة التى أعرفها |
| Adın bildiğim birkaç şeyden biri. | Open Subtitles | -اسمك هو أحد الأشياء القليلة التى أعرفها |