Çöp kutusunun dibine çarpınca kırılmışlardır diye tahmin ettim. | Open Subtitles | حَسناً، أَفترضُ بأنّهم عَمِلوا عندما ضَربوا قاع مزلقِ القمامةَ. |
Tatlim, Çöp ögütücüyü bir an önce tamir et. | Open Subtitles | عزيزي، أَحتاجُك أن تصلح ذلك الشيء الذي يُثبّتُ مكب القمامةَ |
Senin o kıyafette kalmanı sağlayacak teşvik yolum kıyafetlerini Çöp bidonuna atmamdı. | Open Subtitles | لا. طريقي مِنْ تشجيعك للبَقاء في الزيَّ كَانَ يَرْمي ملابسَكَ أسفل مزلقِ القمامةَ. |
Karı temizlemek zorundayım, Çöpü dışarı çıkartmak zorundayım... | Open Subtitles | أنا يجب علي إزالة الثلج يجب علي جمع القمامةَ |
Bu Çöpü açıklıyor. | Open Subtitles | الذي يُوضّحُ القمامةَ. |
Çöpü çıkarıyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | نزيل القمامةَ , هه؟ |
Günün bir yarısını arkanı toplayarak, diğer yarısını bisküvin, Çöp öğütme makinesinin bıçağını kırdı diye tamirciyle telefonda tartışarak geçirmesem alıngan olmazdım. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا سَأكُونُ أقل حسّاس إذا أنا مَا صَرفتُ النِصْف الذي اليوم يُطهّرُ بعد أن، والنصف الآخر على الهاتف برمي القمامةَ repairman |
Size kendi evliliğimden söz ederdim ama Çöp poşeti lazım. | Open Subtitles | لَكنِّي سَأَحتاجُ رمي القمامةَ. |
Çöp grevi ile de ilgili değildi. | Open Subtitles | هو ما كَانَ أبداً حول ضربةِ القمامةَ. |
Çöp mü, bulaşıklar mı? | Open Subtitles | أهو بشأنِ القمامةَ أم الأطباق؟ |
Çöp kutularının orada görüşürüz. | Open Subtitles | نحن سَنَراك بعلبِ القمامةَ. |
Çıkarken Çöpü de at. | Open Subtitles | وخذ القمامةَ في طريقك |
Çöpü alıyorum... | Open Subtitles | إلتقطْ القمامةَ.. |