Ekmek artık çöp kırıntıları, hayvan yemi ve talaştan yapılıyordu. | Open Subtitles | الخبز أصبح يُصنع من القمامه علف اللأبقار و نشارة الخشب |
Döndükten sonra yeriz. Sen deli misin, bunlar çöp değil. | Open Subtitles | لا نريد ان نلقي بهذا في القمامه هذه الاشياء خاصه |
O çöp yığınından onu kurtardığım için bana minnettar olmalı, özür de neymiş? | Open Subtitles | كان من المفروض ان تشكرنى لاننى تخلصت من هذه القمامه لها لكن اعتذر؟ |
çöpü karının attığını kızının ot içtiğini, bunun yasal olduğunu ve senin teknelerden anlamadığını. | Open Subtitles | نعلم ان زوجتك هي التي تأخذ القمامه بنتك تدخن العشب وهذا غير شرعي وانت لا تعلم الكثير عن المراكب |
Ve insanlar bilmeliler ki... çöpleri her şeye rağmen toplanacak. | Open Subtitles | اريد ان يعرف الناس أن وان القمامه سيتم الاهتمام بها |
Sen hep böylesin, hep çöpe inanırsın. | Open Subtitles | انت من هذا القبيل ، حقا نعتقد في هذه القمامه. |
Ve ayrıca tüy döküyor ve çöpten yiyor ve bağırsaklarını kontrol edemiyor. | Open Subtitles | وهي تريق أيضاً، وتتناول الطعام من القمامه ولا تستطيع السيطرة على نفسها |
Bence bu çok ilginç, çünkü bütün çöpleri çöp yakma fırınında yakıyoruz. | Open Subtitles | ..حسنًا ، أجد أنه ممتع رؤية كيف نحرق القمامه كلها في الفرن |
Posta kutusunda buldu ve çöp kutusuna saklamak için büyük miktarda enerji harcadı. | Open Subtitles | لقد وجدته في البريد, و بذلت مجهود انها تحاول تخبيه في صندوق القمامه. |
Bu çocuk çıldırmış. Dışarıya torbalar çıkardım, ama içinde çöp vardı. | Open Subtitles | هذا الصبي مجنون انا لم أخرج أمس سوي القمامه |
O bölgede şu anda sekiz tane çöp kamyonu görevde. | Open Subtitles | من الواجب ان يكون ثمانية عربات جمع القمامه في المنطقه المراقبه |
Bulduğum torbalar çöp doluydu! | Open Subtitles | الأكياس الوحيده الموجوده هى أكياس القمامه |
çöp kokusuna dayanamıyorsanız, ne diye çöpçülük yaparsınız? | Open Subtitles | اذا كنت لا تتحمل رائحه القمامه لماذا تعمل فى جمعها؟ |
çöp kutusu kaldırarak daha da zayıflamayasın. Yani karakter olarak diyorum. | Open Subtitles | فهمت لكن كيف ترفع علب القمامه بدون عامود فقري؟ |
Galiba çöp öğütücü yine korkunç sesler çıkarıyor. | Open Subtitles | مدمر القمامه مازال يصدر تلك الأصوات المزعجه |
çöp görevine sürüldüm ve nefret ettiğim iki işim var. | Open Subtitles | لقد كلفت بجمع القمامه ولدى وظيفتين أكرههم |
çöpü dışarı atıyor. Böylece sizi dışarı çıkarabileceğim. | Open Subtitles | انها تخرج القمامه الان لذا يمكننى اخراجكم |
Sen burada kal, genelde çöpü bir saat içinde almaya gelirler. | Open Subtitles | والآن،ابقىهنا... على اية حال سوف يلتقطون القمامه بعد ساعه على الاكثر |
Genelde çöpü bir saat içinde alırlar. | Open Subtitles | على اية حال سوف يلتقطون القمامه بعد ساعه على الاكثر |
Şimdi yerdeki çöpleri ve sigara izmaritlerini toplayacaksınız. | Open Subtitles | الآن إذهبوا والتقطوا القمامه وأعقاب السجائر من على أرضِ االملعب |
Evet, ona mektubunu verdim. Ama çöpe attı. Kendine bir iyilik yap Caleb: | Open Subtitles | نعم,لقد أعطيتها رسالتك ورمتها في القمامه |
Aynı zamanda kendi kızının ayılar gibi çöpten yemek aramasını da istemiyor. | Open Subtitles | حسناً, هو كذالك لا يريد ابنته أن تجمع الطعام من القمامه مثل المشرد |
Ben, çocuklar bu çöplüğü yapabilir mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدون انى ساقع فى حاويه القمامه, يا رفاق؟ |
Çöplükten başka bir şey değil. | Open Subtitles | لا شيء سوي القمامه معذرة |